Elinde mandalina kabuğu çocukların
Alınır önlerinden hazır lokmaları
Yaşamak kahreden bir matematiktir
Kimi ölür, kimi ölümün üzerinden yürür
Pedalları hızlı çevrilen
Bir mavi bisiklettir zaman
Saçları savrulan bir dilberdir giderken
Naftalin kokuyordu gidişin
Ben sandıklar aradım, çekmeceler boşalttım ardından
Eşyaları dağıttım içim gibi
Küçükken ev nasıl taşınır bilirdim, kiracı çocuğu olmayı bilirdim
Öğünmekle dövünmek arası
Mevsimler takastayken evrende
Büyüyen bir kara deliktir yoksul tenhalık
Paris’ te aşk
İstanbul’ da telaş
Piaf dönüyor plakta
İzlerimiz hala aynı bardakta
Bir mevsimin döngüsünde rastlıyorum sana
Uzun bir gölgesin
Güneşin yaktığı bedenime düşen
Ruhumu çarmıhta geren
O bir şarkı söylese
Tınısı içimde kalır, sözlerini unuturum
İçimde bir hüzün yerleşir ve büyür
Gitmesini istemem şarkıdan sonra
Yorulmuş olamaz mı içimdeki keder
Bir yola çömelmiş olamaz mı dizlerini kırarak
Kalbimin ortasına çıkıpta
Bir çocuk ip atlamak istiyor sanki
Beyaz duvarda parmak izleri var
İhtiyatlı bir bakışın açığa vurmuşluğu
Pencerelerin pervazlarında kuşlar
Kentlerde marşlar hakim sanki işgal var
Yaşlı bir laterna toza bulanmış
Çiçekli perdelerde öpüşler asılı
Acemi kırlangıçlar saçlarımızda
Hepsi de erken uçmaya meraklı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!