Hayatla yoğrulmak mı hayattan yorulmak mı yaptığım
Alt tarafı uçurumun ucundaki sardunyayım.
Kulaklarım kanıyor sadece kulaklarım gece vakti...
Bu dalga seslerinde kanrevan konuşabildiğim birkaç
martı vardı, onların da bir ayağı kırık bir sandalyede kaldı.
Damarlarım öpüyor jiletin tatlı yüzünü,
sana adadım ölümümü...
Son sevgiliye ya da başlıca sevgilileri anımsatan son derdi ile
kasıklarıma vuruyor depresyonun
Ve birden bire kendini bir bardak suya anlatan sardunya oluyorum;
dilinde yaşlı bir ağacın hatıraları, uçurumda sallanan kadınların kahkahalarıyla.
Ne söylenecek bir söz
Ne yakılacak bir bahar kalmış.
Tesadüfen sahte ışıklara düşmüş akşamda,
ödünç verilmiş bir çift göz ve dağılmış bir bulut karşısında
utanırım yaralarımdan; bana onca şiiri yazdırandan.
Güzel bir düştün;
ben, kuru, sarı, külden bir karanfilin yaprağından
baş aşağı düştüm.
Besbelli bir cinayet romanıydı
oysa tüm parmak izleri silinmişti repliğimden
şimdi kim olduğum,
Anımsıyorum yakandaki bir karanfil kırmızılığıydı
Oysa ben beyaz bir sayfaya nöbetler biçmiştim ve
Gözlerinden daha dipsiz bir kuyuda
Herhangi bir iç denizden gelecek yangını bekliyordum.
Anımsıyorum yüzüne ve ellerine bir miktar yosun bulaşmıştı
Kimileri kimselerden habersiz
Kızıla boyuyor şehri gözümün içine baka baka
Sabah ezanlarında açan çiçekleri suluyor kimileri
Bazıları da yaralı annelerin üzerini örtüyor.
Ben görüyorum!
Ama kızıl üstüne kızıl tutmuyor bu şehir
Belirli fakat bilinçsizce çekilmiş
şeffaf bir hançerin gölgesine sürgündür tangomuz.
Karşı karşıyayız!
Artık her koyun kendi bacağından asılır
her tanrı kendi suyunda boğulmaya başlar!
Sular çekilirken yaptığımız sadece;
Hangi ölü doğmuş annenin rahmine gizlenir sır.
Sır,kendini bağladıkça,
kördüğüm oldukça,
oluştuğu hazneden fışkırdıkça parçalar özlemini.
prangasını - yıllarca sanklandığı- kuleden savurunca
ağlar bulut, avuç açan binlerce şahidin huzurunda.
Ay dolunay!
Ben, sarhoş gecede acının koynundan
senin dudaklarına döküldüm;
her ayrıntında kendimden ince ince söküldüm...
Yeminli yağmurlar yağıyordu kasıma...
Bu yağmurlarda, bir ucu sabıra açılan delhizlerin
başında bekleyen bir adam tanımıştım gözlerinde
bir miktar yosunla.
Dudaklarından zorla aldığım heceleri işledim özenle
yastığımın ucuna lakin,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!