Tahta, kil, toprak, yonttuğumuz kayalar
Tahammül edebilmek için yaşamaya barınak
Dünyayı değiştirmeye kalkanların elinde
Çehresi bunalmış, sıkışmış avanak
Yazdığım şiirleri ben senin için yazmadım
Şiirler yazdı seni benim için
Taa içimden içine
Taşan ırmaklar gibi kaynağından
Coşan bir sel gibi
Karşısına çıkan her şeyi önüne katan
Korkularla büyümek talihsizce
Utanç içinde yaşamak denize nazır
Hiç bir beklentiye cevap verememek sonra
İnsan yüklü Nuh'un gemisinde.
Tek arkadaşım kitaplar, sessiz ve itaatkar
Beni hiç reddetmeyen ve küsmeyen
Ne zaman ihtiyacım olsa hazır ve nazır
Gözümün içine sürekli bakıp beni bekleyen.
Delirmeden var olabilmek Cosmos'ta
Yıldızlar arasında ışık hızıyla seyahat etmek
Geçmişten gelen silik görüntüleri
Karanlık bir odada senkronize etmek
Yağmur yağıyor ince ince
Sanki yağmıyor da sızıyor içime
Birbiri ardınca, yan yana ama ayrı ayrı
Beni bende eritiyor düşünce.
Uzaklara gitmeye gerek yok
Acılar her yerde
Umutsuzluklar
Ne kadar bulaşıcıymış nefret
İnsandan daha yırtıcı bir canlı var mı dünyada
Facialar yarım kalırken
Bitse de şu hayat
Gitsek evimize
Başbaşa bir arada
Çoğalmadan yalnızlıklar
Karanlığa kalmasak
Sokulsak birbirimize
Ne varsa insana dair
Ne varsa ömre bedel
Kutuplarda doğan güneş gibi sıcak
Görebildiğin karanlıklar kadar derin.
Biten anların matemi üzerinde
Sorular soruyorum
Cevapları olmayan
Muhatabım yok
Bulamıyorum.
Kapıları kilitliyor
İnsanların suratlarına çarpıyorum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!