I.
merhaba gülüm, canım, aşkım
merhaba gülüşüne yandığım göz ağrım
merhaba yoluma ışık saçan sol yarım
merhaba beni güldüren kalp sancım
ayrılık zor, ne de yaman
sensizlik sinsi ölüm
vuslatım ne zaman
bitsin artık bu zulüm
gözümde iki damla yaş
emre itaatte iblise fark attı ibrahim
ben-î âdem'e melek tadı kattı ibrahim!
ve sende şimdi sıra;
allah'a teslim ol ibrahim/ismail/hacer gibi
biraz önce karıştı umutlarım
yokuş aşağı süzülen yağmur sularına
bir yol bulmuşlardı, ama ya son
nerede biterdi ki bu karamsar ben'den kaçış
nereye giderdi ki tersine yokuş
çare miydi her şeyi arkada bırakmak
genç ölümmüş
ne komik
ölüm bana geç bile kaldı
her çektiğim nefes daraltırken içimi
hayattan bana ne sevinç
ne neşe kaldı
bir elimde, defterinde kuruttuğun beyaz gül
diğerinde, vefakâr mektuplarından bir mektup
kapındayım işte; hem boynu bükük ve hem melûl
eşiğine düştüm, zaman en sevdiğin ân; gurûb
ziline basmaya utanıyorum, kalbim ürkek
ölüm meleği
bir ılık nisan ayında
bulsun beni
cenazeme gelenlerden
ne üşüsün bir kişi
ne de sıcaktan bunalsın
gönül hânem sensiz virân efendim
harâbım; senden 'el-amân' efendim
gerçi yüzüm yok amma sen müşfiksin
dostlarınla beni de an efendim
Çektiğim, İşlediğimin Cezasıdır Mahpusâlemde...
İyi Hal'den Kurtulur muyum Ömrümün Son Demlerimde!
' sen kara saçın, kara gözün
ne kadar da leyla'ya benzer
ben gözde yaş, elde hüzün
doğuştan mecnun'um, derbeder'
zaten korkutur beni hep sensizlik
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!