Gecenin bir körü
Dışarıda kar
Aklımda yâr
Duvar ağlar, bulut ağlar beyazları...
Bak, bak ve gör;
Fişekhane ne karanlık gönlüm
Bir tren gelir ve alıp gider umutları
Kalırım ya ben dımdızlak o durakta
Avutur mu beni otursam?
Ben gibi yapayalnız bir banka.
İşte yine erdi muradına kış.
Güvercinler kanatları arasına aldı üşüyen gerdanını
Yollar mı buzlu, güvercinler mi yorgun getirmez fermanını.
Kara gözlüm… biraz yağmur, biraz toprak kokusuyla yolla dermanımı..
Üşürse ruhumdur kimene, ağlarsa kalbim.
Ben beklerim, beklemekte sevdaya dahil
Şiir yazmayı çoktan bıraktım
O'na yazdıklarımı şiir saymayın
Sokakda bir çocuk çığlığına takılan şiir müsveddesi
-İstanbulun yavuz sularında boğulsun...
Eskisi kadar iyi anlaşılmıyor zaten şiirler
O'na yazmayı bıraksamda öyle
Elinin değdiği heryer mekruh,
Bilirim arsızdır sende ki ruh,
Köpeğin tekisin ne gezer sende sulh.
Al malını başına çal, çal da dur...
İnsanın işi akıldır.
Hiç bitmeyecek gibi geliyor
O ses bir gün bitecek diye haykırırken
Biliyorum o alacakaranlık içimde bir kalıntı
Ve en acısı gözlerini görünmez kılan
Sevda kuşlarının artık uçuşmadığı bir çağdan
Herkese merhaba
Her şey birbirine yakışırmış, yada yakışmazmış şu dünyada anladım,
Mesela dünyaya en çok rengarenk çiçekler ve ağaçlar yakışır.
Balık mesala rakısız yenilmezmiş,
Mesela insan Menemeni soğansız sevebilir yada soğanlı.
Gözlerin en çok kurak hayallerime yakışır mesala..
Umut bir gönül mahkumuna yakıştığı kadar yakışmazmış kimseye.
Mendiller nemli birer yolcu
İlkbahar geçen ay dondu
Gözlerim yaş akıtmaya dursun,
Gözlerimi ağlatan gözlerin nerede?
Sağlam adımlar attım
Bir yanım hüzün dolusu türküler.
Her dinlediğim sanki bizi söyler
Yanar içim dışımdan beter,
Almış sırtına çantasını aynı kapıdan gider...
Tek suçlu sen değilsin elbet,
Sarı bir çiçek gibi, Fransız bir bahçıvan
Zümrütten iki çift kanat, bir melek bir han.
Aldanma rengine fani dünya hep yalan hep yalan.
Umutla işlenmiş acılar, ruhum ölüler diyarına dayan ha dayan…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!