Artık
kırmak istiyorum,
bu demirden pençeyi.
Artık bu acıya katlanacak
gücüm kalmadı.
Adeta bir demir pençe gibi sıkan,
iki göğsümün arasına
bir kuru lokma gibi
sıkışan,
ama aynı zamanda ateş
gibi yakan
ve
oradan saldığı kıvılcımlarla
bütün vücudumu
cehennem aleviyle tutuşturan,
bu koru sökmek istiyorum
artık.
Ve gülmek istiyorum.
Ama!
Gerçekten gülmek,
içten gülmek.
Öyle cesedimle
Gülüp de
akşam kafamı
yastığıma koyduğumda,
o sahte kahkahaların acısını
gözyaşlarıyla çıkaran bir gülme
değil!
Yaşadığımı,
canlı olduğumu hatırlatacak,
yaşamın gerçek güzelliklerini
gösterecek
ve sana sarılmamı sağlayacak
bir gülmeyi istiyorum.
Hani diyor ya şair:
“seveceksin anana, avradına
küfredecekler, sen yine de
seveceksin”.
İşte öyle.
Ben güleceğim
ve kollarım
boynunda olacak.
Bize küfredecekler
ve biz yine
tek yürek olup
güleceğiz.
Bunu öylesine özledim ki!
Belki de artık benim için
yalnızca bir
hayal
........................................
idi!
Ama şimdi içimde
bir ümit var ki
demir pençesiyle
yüreğimi yakan,
o koru sökecek
ve beni
özlemini çektiğim
gülmeye kavuşturacak,
olağanüstü gücün
adı: SEVGİ
Kayıt Tarihi : 13.7.2002 09:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!