Çok arsız şeymişsin umut; tüketmedin, tükenmedin
Sözleştik çok kez, vakitler için: gelmedim, bekledin.
Irağına düşmek gerçeğin, yani, senin tam yanına
Sözleşmek yok ki! İltica edilirken kucağına…
Sözler ki kulağıma sağır, sözler ki dilimde lâl
Ben ki alçıdan heykel; tam burada… N’olur sende kal.
Burada siyah beyaz tüm resimler, renklere körüm
Sen dinle, sen söyle sözü, belki, çözülür yürürüm.
Tipide beyaz, gecede kara, elde mumsuz kandil
İki şey var; tipiye siyah, geceye beyaz mendil.
Mendile oya dokunmuş, üstüne şiir okunmuş
Var git halaya; sen gül sen oyna. Esaret oyunmuş…
Kara mizah; Hocam Nasreddin’in kazanı doğurdu!
Kanmasaydı; göle atar mıydı bir bakraç yoğurdu?
Aldanmak başka şey; sanki, avunmaktan geliyorsun!
Sudan çıkmış balıklarla hangi göle gidiyorsun?
Kaçıp gidişler boşa, derin hüzünler boşa… Doldur!
Bir hayatın hataratı, umut mektubunda puldur.
Sözler ki gönülde doğar, sözler ki dilde duadar:
Ben mi? Otuz beşinden küçük çocuk, hala umut var…
Kayıt Tarihi : 9.7.2009 16:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sözleştik çok kez, vakitler için: gelmedim, bekledin.
Eyvallah...Ben şiirin özetini bu kelimelerde buldum. Umut mu öyle bir giz var ki ne kadar surat asarsan as hayata ne kadar gönlünü parçalasanda yine bırakmıyor... vefa gibi bir şey! evet evet vefalı...
TÜM YORUMLAR (1)