Can çekişiyordu insanlık
Felluce' de, Şam' da, Kahire'de,
Kudüs' te insanlar ölüyordu
Bir hiç uğruna ve sebepsizce
Diğer tarafta kahretsinler vardı
Yumruklar havada
Ve sizler içiyordunuz
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
etkileyici ve zulme isyanla dolu..
tebrikler şair.
çok güzel bir haykırış olmuş anlayanlara yüreğinize sağlık saygılarımla recep özcan çalışkan (mimozamsın)
hani şiirler sözlere düşerde kelimeler canlanır ya....işte eserinizde tüm değerini böylece dökmüş ortaya helede haklı bir serzenişse susuyorum şiiriniz konuşsun!!
muhtesem bır şiir okudum yuregınıze saglık saygılarımla
Duyarlı yüreğinizi kutluyorum...
Garibin ğöz yaşı ile kanı ile canı ile doyan eğlenen saltanat süren ve adam olduğunu insan olduğunu savunan yüzsüzler okadar çok ki .Tükenmezlerde.Güzeldi kaleminiz dert görmesin değerli dost.
Öfkeli bir o kadar da içli bir şiirdi...hasssiyetinizi kutlarım şair bey...taşlama yerine ulaşır mı bilmem...
Tebrikler...
SAYGILAR...
Bu düzen böyle kurulmuş onlar yine içecekler, karınlarını kaşıtacçaklar, bizim can vermemiz umurlarında bile olmayacak, ne yazık acı ama gerçek bu.Yüreğinize sağlık sosyal bir yaraya parmak basmışsınız, paylaşımınız için teşekkür ederim. Saygılarımla...
Hay ağzına sağlık .Hay ağzına sağlık .Tebrikler.Aynen katılıyorum.selamlar.
DUYARLILIĞINIZ İÇİN TEŞEKKÜRLER DEĞERLİ KARDEŞİM.SELAM VE SAYGILARIMLA
Bu koku giderilmez mümkün değil ki Tuzla
İnsanı harcamakta yok etmektedir Tuzla
Hani yasalar vardı hani iş yasaları
Doluyor iş verenin kanlarla kasaları
Yasa ne için vardır nerde uygulamalar
Her gün ölmektedirler şu çalışan insanlar
Nerde iş güvenliği çiğniyor tersaneler
Nerede denetimler nerede müfettişler
Cezalar yetersiz mi çıkarın yasaları
Çıkmış olan yasanın var mı uygulamaları
Ne için bu bekleme nedendir katlanmalar
Her gün tersanelerden bak çıkıyor tabutlar
Hani kardeşinizdi vatanın evlatları
İskeleti andırır işçinin suratları
Kardeş olmuyor her hal batınlar bir olmazsa
Nasıl bileceksiniz empati yapılmazsa
Yemin edin deyin ki vallahi karışmazdım
Öz kardeşim ölseydi tavrımı hiç bozmazdım
Çocuklar oldu yetim kadınlar dul kaldılar
Ölenin arkasından boynu bükük oldular
Söyleyin ne yapmalı çocuklar ne yemeli
Ağlayan çocukların yüzü nasıl gülmeli
Yeter artık dur deyin yasa çiğneyenlere
Koparılmasın artık yazıktır bu güllere
Bu şiir ile ilgili 22 tane yorum bulunmakta