Kendime kentler kuruyordum yokluğunun buğularında. Hani olurda gelirsen bir gün günüme çırılçıplak yüreğinle, ellerinle içimde yaktığın ateşleri artık herkeslerden gizli bir sen görebilesin diye. Kahramanları abartılı masallarımın neticesisin sen. Aşk için aşka yarattığım masal kahramanımsın. Suni kat-a değil ama bu gün biliyorum ki çok abartılmışsın.
Çıkmaz sokaklarında kendime yabancılaştığım bir ömrü sonlandırdım daha birkaç gün önce. Özenle öldürdüğüm kendimin cellâdıyım ben. Bu gün cehennemi görmüş, cennetten kovulmayı göze almış bir ömrün sahibiyim. Taptaze, filiz yüreğimi dizinin dibinde büyüttüğüm sevdamın yegâne gerçeğiyim. Ben şimdi üzerime giyindiğim her şeyi soyunup, yeni doğmuş bir bebek misali çırçıplak ömrünü sil baştan yazan kuş tüğünden bir kalemim.
Sense farklı bir biçimsin artık içimde. Temelinde arınamadığın, gizli saklı barındırdığın öfkelerin beni sende masalımdan arındıran. Sana sorulmadan seninle büyümüş bir çocuğum ben. Senin için yazılmış bir kitabın sahibi, içinde senin olduğun yüz yıllık bir destanın esas kızıyım.
Sen ne dersen de. Oradan nasıl görürsen gör. Hatta yüreğin nasıl soğuyacaksa öyle bak her şeye. Dün yapamadığın, şimdi çok kolay ömrüne kattığın gerçeklerinin pervasızlığı rahatsız etmesin yüreğini. Sorgulama dünün ile bu günün arasındaki çelişkilerini. Bunun adına, kaçınılmaz gerçeğimiz değişim de geç sen.
Sonra sana senden muafta olsa ömür adamış bir kadına kaygısız ol. Düşünme hiç yokluğunda senin adına yaşanılanları. Öyle ya bunların sorumlusu değilsin. Ya da sen sor diye hiçbir şeyi yaşamadım ben.
Vaktinden önce gelen ten soğumalarımın adı ölümdü en az bin gün. Delice bir öfke ile kızıp, tamiri imkânsız bir acıyla kırılıp, tüm çocukluğumla kendimi mağlup sayıp girdiğim en tehlikeli yolun önüne ışık tutanımdın sen. Bedenlerin en ağırına evet demiştim adına. Bu doğrumuydu: ASLA. Tüm tartılarda ömrümden ağır gelen sevdamdı beni kendime kıydırtan. En masum, en çocuk hiddetimdi, en sevdalı yanımdı beni bana yaktırtan. Bunların hiç birinden sorumlu tutmuyorum seni. Yıllardır ağzımdaki yarım gülüşlerin yarısıydın sen. İçimde her gün serpile serpile büyüyen tek duygumdun. belkide kendimi her şeyden koruma şeklimdim. Kötüye, çirkine karşı sevda bendim.
Ben dün akşam ilk defa irkildim o her defasında duymaktan haz aldığım sesinden. Karşısında konuştuğu kadının kim olduğunu unutmuş, ya da aslında hiç anlayamamış bir adam vardı ahizenin karşı tarafında. Baskın yemiş bir evdim sanki sesinden sonra. Artık yarla baharlar düşleyen yanımın suskunluğu zapdetmişti her yerimi.
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,