Gurbette yağmurlar başka yağarmış,
Saçımın her telinde bir sebep ağarmış,
Hasretle alınan nefesler teni boğarmış,
Buruk cümleleri yarım kalır gurbetin.
Geçmişe özlemim sırtımda höyük,
Süslü yalanları kendine tesbih yapmış
Her namazdan sonra çekiyor haspam
Allah yerine paraya, pula, güce tapmış
Hıyara tuz dökünce koşuyor haspam
Vatan, millet, bayrak, din, iman, vicdan,
Hasret, varlık içinde yokluk çekenlere has bir kelime,
Yokluğunda varlığının kaybolmuş hasreti geçti elime.
Esersin soğuk bir rüzgar gibi kalbimin derinliklerinden,
Mahrum edersin beni rüyamda bile o güzel gözlerinden,
İşte itiraf ediyorum tüm dünyaya seni sevdiğimi,
Neden anlatamıyorum bilmem yalnız sana seni sevdiğimi.
Elemle son veriyorum bu şiirime, senden bana hatıra kalsın.
Bu günümden geleceğime...
Kim bilir
Belki sende çok uzaklarda,
Güneşin doğuşunu izliyorsundur.
Benim için batan güneş,
Senin için yeniden doğuyordur.
Beni karanlıkların beklediği,
Yanımda olmadığın bir günümün daha güneşi battı.
Güneş batarken ki kızıllık,
Her gün olduğu gibi,
Bugünde yüreğimi yaktı.
Tüm bunun gibi sensiz geçen günlerime inat,
Yine yalnızca hayalin yalnızlığımı paylaştı.
Kırgındır bu ruhum bütün aleme
Gark eyledi beni derde eleme
Ne kadar işkence etsem kaleme
Yazamaz hiçbir şey konu karanlık...
(Alıntı leydi_leydi hesabından )
Hile-i şeriyye sandım, hile-i batıla çıktı,
Helal diye inandım, yolu harama çıktı,
Nuşirevan'dır dedim nemruttan beter çıktı,
Zulüm ateşiyle yandım yanmaya da,
Odun taşıyan hısım akrabam çıktı.
Kızıl gün batımının ışığı vurunca saçlarına,
Kahverengi gözlerinle gökyüzü gibi bakıyorsun.
Kraliçeler daima muhtaçtır taçlarına,
Sen ise tacını kafanda taşıyorsun.
Kaşlarını çatarak şimşekler çakıyorsun,
Mutluluk
Seni rüyamda görmekti
Ve o günün sabahı sevinçle uyanmaktı.
Mutluluk,
Uzaklardan sesini duymak,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!