**Ulusalcılık Ve Sömürü...1(M)

Aliseydi Taşdemir
64

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

**Ulusalcılık Ve Sömürü...1(M)

Anadolu topraklarında yükselen şövenist dalga,yani sologanvari bazda olsa dahi yükselen milliyetçilik üzerine durmak gerektiği düşüncesindeyim…
Ulusalcılık adı altında yükselen dalga sol kavramların içini boşaltıp demoğojik olarak kullanıyor. Esasen toplumların tarihsel gelişimine baktığımızda temel çelişkinin ulusal meseleler olmadığı açıkça görülür. Lenin’de,Engels’de eğer yanlış anlamıyorsam hiçbir dönemde ulusal meseleleri temel çelişki olarak görmemişlerdir. Fakat belli dönemlerde baş çelişki olarak görülmesi temel çelişkinin yerine geçtiği anlamına gelmez.

Günümüzde de esas çelişkinin emekle sermaye çelişkisi olduğu kaçınılmaz olarak görülmelidir. Emperyalizme karşı mücadeleden dem vuruyorsak, ‘’ulusalcılar kendini öyle lanse ediyor’’ bunun anti kapitalist temelini koymak durumundalar. Anti kapitalist temeli olmayan bir anti emperyalizm başarı şansının olması imkansızdır.Başarıya ulaşsa dahi emek sermaye çelişkisini çözüme ulaştıramayacağından ulusalcılığın gideceği yer günümüzde görülen milliyetçi şovenizm olur.

Kapitalizm kaşısın da emekçinin vatanı, dini, milliyeti ve cinsiyeti yoktur olamaz. Ezilen ve sömürülen sınıfın ortak olduğu payda emekçi olmasıdır. Nasıl ki günümüzde küreselleşen emperyalizmin tek ortak noktası halkları din, milliyet ve cinsiyet gözetmeksizin sömürmek için baskı altına almaksa, emekçinin de buna karşı mücadelesi baskı ve sömürüden kurtulmak için Ulusal değil sınıfsal temelde olmalıdır.

Bu bağlamda vatan ve sınır kavramları sömüren sınıfın emeğin sömürüsünü daha rahat ve farklı şekilde farlılaştırarak yapabilmek için, sömürücü sınıf tarafından süreli gündemde tutulan bir kavramdır. Vatan ve sınır kavramlarının ulusal bir bakış açısıyla sömürüsüz bir toplum yaratması düşünülemez ve olanaksızdır.

Şöyle düşünürsek sınırların olmadığı bir dünyada ve bu doğrultuda tüm dünya işçileri,emekçileri aynı haklardan yararlanarak aynı ücreti alıyorlar. Acaba o zaman emperyalist sömürücüler ucuz iş gücü bulabilirlermiydi? Sınırların olmadığı bir dünyada kendi ulusal işçileri olmayacağı için; günümüzde ucuz iş gücünden elde ettikleri artı değeri de kedi işçisine sus payı olarak vermesi de imkansızdı. İşçi ve emekçilerin ulusal kavramlar illeri sürülerek coğrafi sınırlar içinde hapsedilmelerinin gerçek nedeni daha kolay, rahat ve fazla sömürüdür. Tüm koparılan ulusal kargaşa ve yaygaranın gerçek amacı sömürünün devamıdır.

Günümüzde gündemde tutulmaya çalışılan ve yükselmesi içinde elde geldiğince çaba sarf edilen şoven ulusalcılık ve milliyetçiliğin bir diğer amacı ise halkları birbirine kırdırarak zam, zulüm ve sömürü ilişkilerini gizlemektir. Sınırlar kalktığında o zaman emperyalist ülkenin tekelinde çalışan işçi ile aynı tekelin bir başka ülkedeki işçisi aynı ücreti alacağı için tekel ucuz işgücü elde edemeyeceğinden kendi ülkesindeki işçisine sus payı veremeyecektir.

Ülkemizde kedine ulusalcı diyenler eğer gerçekten anti emperyalist olmak istiyorlarsa kullanmaları gereken gerçek kavram emek sermaye çelişkisidir. Takmaları gereken gözlük halkların kardeşliği ve emekçi gözlüğüdür. Karşı çıkmaları gereken sömürü ve emperyalizmdir. Buda ulusalcı değil anti kapitalist olmaktan geçer.

Olayın diğer bir boyutu ise küresel kapitalizm faktörüdür. Günümüzde sermaye uluslar arası bir nitelik kazanarak enternasyonalleşmiştir. Adeta çok uluslu sirketler dünya ekonomisini tek Pazar haline getirmişlerdir. Emperyal sermaye daha rahat hareket edebilme olanağı yakalamıştır. Emekçiler ise bir türlü ulusal sınırları kıramamışlardır. Bu anlamda emek yerel sınırları kıramayarak bir türlü enternasyonalleşemiyor. Dünya üzerinde çok uluslu şirketler ve sermaye serbest dolaşım hakkına sahipken maalesef emeğin böyle bir olanağı yoktur. Ulusal sınırlar buna en büyük engeli teşkil etmektedir. Fakat küresel kapitalizm tek pazar haline getirdikleri dünyada at oynatabilmektedir.Bunun karşısında korkuya kapılan insanlar etnik ulusal köken kimliklerine ve dinsel kimliklere sığınmada çare arıyor. Dünyada ulusal ve dinsel yükselişin nedeni küresel emperyalizm karşısında kapılan korkudur.

Eğer güneyimizde ırakta yaşanan çatışmayı ve ABD işgaline bakacak olursak orada yaşanan olay etnik kökene ve dinsel kökene bağlı bir direniştir. ABD burada adeta Irakı üç parçaya bölmüştür; güneyde şii ırak, iç kısımlarda Sünni ırak ve kuzeyde ise Kürdistan bölgesi. Buda emperyalizmin etnik kimlikleri kulanması açısından günümüzün en açık örneklerinden biridir. Balkanlarda yaşanan da ıraktan farksızdır.

Küreselleşen sermaye etnik köken ve dinsel farlılıkları kaşıyıp kışkırtarak emek üzerindeki tam hakimiyetini sağlamaya çalışır. Amaç dünya kaynaklarını ve emeği tam hakimiyeti altına almaktır.Ulusal bir bakış açısıyla anti emperyalist olunamaz.

Ülkemizde emperyalizme bağımlı bir şekilde gelişen ulusal sermaye ister istemez uluslar arası kapitalizme göbekten bağlıdır.Onun için ulusalcı olması veya öyle görünmesi uluslar arası emperyalist sömürüyü gizlemek, aynı zamanda kedi sömürüsünü de gizlemek içindir. Bu anlamda ulusal etnik kimlikleri kaşıması karakteri gereğidir.

18 Aralık 2007

Aliseydi Taşdemir
Kayıt Tarihi : 16.5.2008 15:22:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Aliseydi Taşdemir