Şairin hayatını ne yapacaksınız yazıyor işte.
Siyasi bir anlam ifade etmiyor sana olan aşkım, çünkü bakışlarındaki anarşist tavır göğüs kafesimin benimseyebileceği bütün dünya görüşlerine karşı çıkar nitelikte
Öyle saf, duru, berrak da sevmiyorum seni kıyasıya bir muharebeden sağ çıkarmışçasına coşkuluyum da bir bakıma…
Tanrının kıyama bıkmadan çağırışı kadar da sever miyim bilmiyorum ama arsız olmayı deneyeceğim.
Ellerini versen ya bana çürük insanlardan bahsedelim, eğer istersen birbirimizi nazikçe severek İsmet Özel’in ‘’sevgi mübalağasız olmaz’’ tezini de çürütürüz.
Kaç paradır ki bizi uzaklara götürecek otobüsün bileti? Veririz parasını, belki denizi olan bir yere gideriz.
O uzak şehre ilk ayak bastığımızda ben ne kadar mutlu olurum bilemezsin…
Ölgün bir kalabalığın sancısı bu
Dipdiri yakılan veletlerin feryadı
Kısır annelerin evlat sanrısı
Batmış bir çiftçinin son hasadı
Bir tema belirleyeyim diyorum, bu tema sen ol
Alayım elime kağıdı, kalemi yazayım diyorum
En güzel halinden başlamak istiyorum, düşlüyorum
Düşlüyorum ve zaman geçiyor
Zaman geçiyor ve bir nisanı yağmur kaplıyor
Şimdi oturduğum yerden bilhassa olgunlaşamamış bir tavırla
Seni sevdiğimi hissediyorum ve bu surlarım altından kazılan bir lağım demek.
Heyecanımın beyaz kelebekleri öldürdüğünü görüyorum.
Düşlerimde ölü kralların veliahtları attan düşüyor.
Gayet kabul edilebilir bir bilgidir; üçgenlerin iç açıları toplamı yüz seksendir.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!