Yıl ikibin altı
Aylardan ocak ayı
Günlerden ocak yirmi altı
Soğuk bir kış gecesi
Haberler kış olduğunu
Anons eder gibi haykırır
Kaloriferin yanına oturmuş
Peteklere sarılmış
Pencereden dışarıya
Dalgın bir vaziyette
Bir elimde kahvem
Bir yanımda sevgili eşim
Seni seyrediyoruz uludağım
Evimin bu müstesna yerinden
Sürekli sana bakıp
Seninle günün yorgunluğunu atarım
Senin beyaz gelinliğini
O eşi benzeri bulunmayan örtünü
Bin bir hasretle seni seyreder
Sana olan o özlemim
İçimde hiç bitmez
Nedendir bilinmez
Seni saran o güzellik
Seni saran o beyazlık
Seni sardığı gibi
Bugün burarayı da sarıverdi
Senin o güzel gelinliğini
Artık göremez olduk
Seni seyretmeye doyamazdık
Yaklaşık elli kilometreden
Sana bakıyorum
Yine de görünürsün diye
Hiç yerimden kalkmıyorum
Ama seni bugünlerde görmek
Zor be uludağ'ım
Evimin penceresinden
Lapa lapa yağan kar'ı seyretmek
Görüş mesafesi çok düşük
Seni görmek imkansız
Sana olan özlem bitmez
Senin o beyazlığını
Seyretmeye doyulmaz uludağım
Gönüllerdesin sen uludağım
Ama gönülden seni silip atmak
Hiç olmaz uludağım
Sana karşıdan duyduğumuz o aşkı
Bir sen bilirsin uludağım
Senin eşin benzerin bulunmaz
Seni seyrederken
Ne ekmek isterim
Ne de su
Seni seyretmek
Sadece seyretmek isterim
Ruhuma ilaç gibisin
Seni karşıdan seyretmek
Seninle olmanın hayallini kurmak
Seni seyredip dalıp gitmek
Seninle hayallere dalmak
Kendimi sende bulmak
Buralara yağan kar
Sendeki kadar güzel olmaz
Buralara yağan kar
Yerlerde kalmaz
Başka bir yerede
Yakışmaz uludağım
Senin o güzel gelinliğin
Her yıl aynıdır
Uludağım
26.01.2006
Haldun Karakoyun
Kayıt Tarihi : 26.1.2006 21:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!