Uludağ’a kar, gönlüme kor düştü
Kış gelmiş olacak herhalde
Kara kabre girmek benim için bir düştü.
Ölüme doğru gidiş gelmiş olacak her halde
Pencerenin kenarlarından sızan soğuk
Gözlerimin akını yalayarak geçiyor
Beni hor görme kardeşim
Sen altınsın ben tunç muyum?
Aynı vardan var olmuşuz
Sen gümüşsün ben saç mıyım?
Ne var ise sende bende
Devamını Oku
Sen altınsın ben tunç muyum?
Aynı vardan var olmuşuz
Sen gümüşsün ben saç mıyım?
Ne var ise sende bende
Uludağ’a kar, gönlüme kor düştü,
Kış gelmiş olacak her halde,
Kara kabre girmek benim için bir düştü,
Ölüme doğru gidiş gelmiş olacak her halde....
Pencerenin kenarlarından sızan soğuk,
Gözlerimin akını yalayarak geçiyor,
Ta uzaklardan gelen sesler boğuk,
Kulaklarıma kadar varıp, sonra kaçıyor...
Önümde oturan adam derin derin,
Nikotini çekiyor ayak topuklarına kadar,
Benim ise, içimde havalar serin,
Gökte ki buluttan, deniz kabuklarına kadar....
Kalbimin içinden yaşlar süzülüyor sessizce,
Tebessüme, kahkahaya çok ırak,
Yanaklarımı ıslatıyorlar kimsesizce,
Beni/ bende/ bensiz/ kimsesiz bırakarak...
Genelde nesre başvurduğum için şiirin, böylesine etkin bir yazın türü olduğunu çok kısa bir müddet evvel fark etmiş olmalıyım. Bir romancının yahut öykücünün ne kadar çok eserini okursanız okuyun, dünyasının derinliklerine çokta yolculuğa çıkamazsınız. Başka hayatların hikayesi öyküsü olabilir yazdığı şeyler ve hislerini çokta belli etmeyebilir. Yada aslında duygusal olarak taraf olmadığı bir olayı örerken tarafsız durabilir... Gizliyebilir kendi tarafını....
Şiir de bu böyle değilmiş.....
Saygılarımla Kardeşim.... Şiir okumuş olmanın hüznüyle ayrılıyorum sayfanızdan....
İlk şiirlerimdendir. Bursa-İnegöl arası bir otobüs yolculuğu. Henüz otobüslerde sigara yasağının olmadığı dönemlerden bir dönem. Okul yolunda yazılmış. Okudukça o günlere götüren, acemice yazılmış bir nazım. Ama hatırası büyük. Değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim...
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta