kin aktı
bir yetimin nefesinde "babasızlık" boyun bükerken
tövbeler mum yaktı
hep bilinir kim ne ederse ki kendine eder yontarken
yürekler de ay atarken toprağın rengindeki
adım kadar hakiki olan doğrular iyi bilirki
aklına boş verenler nefsine muhtaç kalır
bilgisizlik yolunun hep karanlıktır taşları
Bir yalan çadırında kalan gönülleri mutlaka sel alır
herkes bilir ama
kimse önemsemez nedense
yasakların tadı komşununkinin kaz görüntüsündendir
her yüz çevirmenin ardında yatan gerçeği
bir yedek teker itekler
ve bu adımdan sonrasıda da bir başka kapı
yüreklerin su altına düşer tutsaklığı
toprağa rehin bırakılan bir tohum gibi
tırnakları geçmiş halde bekler komşu diyarı
sona kaç vakit kaldı ki elleriniz yüreklerde
hiç durmayın bir bir düşürün sabileri
dizi dizi kurşunlar gibi sıralayın arka arkaya
sonra övünün barbar Türkler öldü diye
ne kadar medenisiniz siz ey batı
bırakın gitsin
atı
avrat
silahı Mete han gibi
ya toprak ne olacak toprak
dalgalanırken şan ve şerefle bayrak
gönlerde boynu bükük kalmaz mı
haydi bre çakal sürüleri
sürün siyonistin izlerini
Irak’a demokrasiyi getirdiler ya
elbet sizi de getirecekler hizaya
ister sabah ister akşam ne fark eder ki
itin soyunda canilik olduktan sonra
Siz "he" deyin
ben "yok"
siz”vur” deyin
ben “vurma” sabilere
siz “yaban” deyin
ben “kardeş” gönüllere
bilin ki biz asla benzemeyiz ki sizlere…
(03.01.2015) AZAP…
Kadri AtmacaKayıt Tarihi : 5.1.2015 20:36:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!