Ülkemin Beyaz Gömlekli Güzel Kızları...

İbrahim Aydın 2
6

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Ülkemin Beyaz Gömlekli Güzel Kızları...

Nihayet gelebildin yarım satir bekliyorum nerdeydin diye geçirdim içimden. Ama hemen önümdeki orta boylu beyaz gömlekli kız benim gibi yapmadı. Ağaç ettiniz bizi sabahtan beri bekliyoruz, bir otobüs mü var bu hatta dedi. Şoför umarsız bir tavırla gayri ihtiyari bir bakış attı kapıları kapattıktan sonra yola devam etti. Otobüs ağzına kadar dolmuştu güç bela beyaz gömlekli o kızla arkaya doğru ilerlemeye çalışıyorduk. Bize göre sol taraftaki koltukta bir genç oturuyordu,hayır! Daha 18 de bile yoktu herhalde genç olamaz o daha çocuktu. Peki çocuksa elleri neden bu kadar nasırlıydı? Öylece oturuyordu bir şeyler düşünüyordu aslında düşünüyor mu ölüyor mu bilmiyorum hem düşünecek neyi olabilirdi ki bu kadar dalmıştı neydi onu alıp çok uzaklara götüren. Hemen yanında ayakta duran yorgunluğu gözlerinden okunan teyze o çocukla gençlik arasında kalmış delikanlıya bakıyordu gözlerindeki yorgunluğu fark etmesini ve kendisine yer vermesini bekliyordu. Delikanlının hiçbir şey umurunda değildi ne o teyzenin gözlerindeki yorgunluk izleri ne o kot pantolonundaki saç yağının açtığı delikler nede dünden kalma üzerinde taşıdığı amonyak kokusu. Belikli kuyumcu atölyesinde çalışıyordu işaret ve başparmaklarının uçları cila yapmaktan incelmiş birazda parlak duruyordu ve tabi ki tırnaklarının arası siyah lekelerle doluydu. Bir saniye dedim teyze biraz düşünsün biraz ölsün belli ki gece uyuyamamış birazda uyusun sana yer verecektir diye geçirdim içimden. Tekrar yanımdaki orta boylu beyaz gömlekli kıza dönmek zorundaydım. Çünkü az önce beni savunmuştu şoföre hesap sormuştu bizim için, neden ağaç ettiniz bizi demişti. Aslında o hesabı benim sormam lazımdı neden ülkemin beyaz gömlekli güzel kızlarını bekletiyorsunuz demeliydim yeterince beklemediler mi bizim Çanakkalelerden, Sakaryalardan dönmemizi. Gecikirsek gelmezsek ağladıklarını bilmiyor musunuz demeliydim sonra” Nene” hatunun peşine takılıp bize yardıma geldiklerini unuttunuz mu demeliydim ama diyemedim işte.
Elinde pahalı markaların birinin gösterişli bir poşeti vardı biraz eskimişti belki bir yenisini bulsa yada daha pahalı bir marka poşeti bulsa değiştirecekti ama yoktu işte şimdilik bununla idare etmek zorundaydı. Ve biliyor musunuz o poşette o markaya ait bir tişört ya da herhangi bir şey yoktu. Belki sabah çıkarken annesinin hazırladığı ekmek arası bir şeyler vardı ya da çalışırken giydiği önlüğü. Kahretsin birazdan yine o can sıkıcı atölyeye girecekti konfeksiyon atölyesine yine o aynı şey olacak ille de Müslüm, Orhan, Ferdi ille de arabesk dinleyeceklerdi çünkü patronlar usta başları böyle istiyordu.
Bu sistem beni ve ülkemin beyaz gömlekli güzel kızlarını öldürecek. Neden yaptığımız işlerden utanmamızı istiyorlar neden Müslüm, Orhan, Ferdi dayatması neden bu markaların poşetlerine saklıyoruz yiyeceklerimizi taşıdığımız poşete göre mi değer veriyorlar bize anlayamıyorum anlamak istemiyorum.
Şu an önümde duran orta boylu beyaz gömlekli güzel kız az önce beni savunmuştu hiç tanımadığı birin savunmuştu. Düşünecek daha önemli şeyleri vardı elindeki mavi renkli cüzdanı, siyah çantası, kahverengi ayakkabısı ve aynı renk kemeri… Üzerindeki bu renga renk uyumsuzluğu bir an önce gidermeyi düşünmeliydi belkide. Belkide bu ay sonu biraz kendine para ayıra bilirse çantası ve cüzdanı ayakkabısının renginde olacaktı. Oysa tüm hayallerini hüzünlerini düşüncelerini bir kenara bırakıp bir anlıkta olsa beni savunmuştu bu yüzden bir teşekkür borçluydum kendisine. Ona doğru döndüm bakışlarımı fark etmesi istiyordum ki bi an o da bana doğru döndü gözlerinin içine baktım teşekkür ederim diye geçirdim içimden…
“Allahım lütfen ülkemin çocuk yaştaki gençlerini ve beyaz gömlekli güzel kızlarına yardım et…”

İbrahim Aydın 2
Kayıt Tarihi : 9.10.2012 14:14:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İbrahim Aydın 2