Dağlarını, taşlarını, düzlerini, ovalarını
yamaçlarını, otlaklarını ve yaylalarını
bitki örtülü, yemyeşil Karadeniz’ini
sebze ve güneş deposu Akdeniz’ini
zeytinlerle süşlenmis Ege bölgesini
depremlerde acı çeken Marmara’sını
Erzincan, Tunceli, Afyon, Düzce'sini
hasılı çok sevdiğim ülkemi özlüyorum
Trafikte vızır vızır dolaşan canavarları
kurtarmak isterken kazazedeyi öldüren
yardımsever, tatlı, sıcakkanlı insanları
zamansız gelen ambulans şoförlerini
doğumhanede bulunmayan doktorunu
başhekim, kaymakam, müdür gibi forslu
hizmetlisini sevdiğim ülkemi özlüyorum
”Yaki’nimdir kendisi” kartı verenleri
kayırmacılığını, rüşvetini, haraçlarını
üst üste gelen zamlarını, vergilerini
ne olduğu belli olmayan ekonomisini
düzenini, rejimini, yönetimi, idaresini
muhalefetini, iktidarını, bürokratlarını
”Sen devlete karşı mı çıkıyorsun” diyen
devletten daha çok devletçi memurlarını
sevdiğim,hep seveceğim ülkemi özlüyorum
Penceresinin önünden geçen kablolardan
toplu iğne ile telefon hattına bağlananlar
elektiriği yarı yarıya çalan müteahhitlerini
”Şeriat’ın kestiği parmak acımaz” deyip
”ALLAH DEVLETE ZEVAL vermesin”
diye, milleti ve kendini köle sayanlarını
sıkışınca 'POSTAL”dan medet umanları
Kraldan çok kralcı geçinen aydınlarını
yazarlarını, çizerlerini, bi’de medyasını
çok sevdiğim güzel ülkemi özlüyorum
Devletin milletine hizmet kurumu olmayan
milletine devlet için ”Hazır ol Kıta’sı” bakan
gerekmesede sen özveride bulun diyenlerini
fedakar, çilekes, çoğunluk içinde azınlıklarını
sevimli halkı, seçmeni, şehirlisi ve köylüsünü
En çokta Türk, Kürt, Çerkez ve Laz’larını
göçmenini, muhacirini, yerlisini, yurtsuzunu
yuvasızını, evsizini sevdiğim ülkemi özlüyorum
Kışın kardan ulaşılamayan, haber alınamayan
yazın unutulup bulunamayan köykentlerini
bir tarafta yüksek yüksek modern Gökdelenleri
kum yığını gibi yere yığılan çağdaş binalarını
gecekondu, meteliksiz cepleri, kerpiç evlerini
3 şeritli Otoyollarını, alt geçitler, üstgeçitlerini
yollarındaki tandırlarını, çukurlarını, deliklerini
heyelanları, depremleri, erozyonları, ormanları
çalısını, dikenini, kirçiçeklerini, bayır güllerini
tanımsız derecede sevdiğim ülkemi özlüyorum.
Bir tarafta paparazi, magazinde yaşayanlarını
diğer tarafta açlık sınırında nöbetçi 'yiğitlerini'
çamurdan geçilmeyen sokaklarını, caddelerini
yazda yuttugumuz tozları, olmayan çimlerini
bozkırını, tavuğunu, yumurtalarını, kuzularını
çok sevdiğim bölünmez, bölünmeyecek vatanım
karış karış, şehir şehir TÜRKİYE’mi özlüyorum
BirDeli
18.03.2003
Kayıt Tarihi : 18.11.2003 11:04:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Muammer Çelik](https://www.antoloji.com/i/siir/2003/11/18/ulkemi-ozluyorum.jpg)
NASIL GUZEL DIZELER
BEN SIZE USTASINIZ DEMISTIM EVET SIZ O SUNUZ SEVGIMLE YINE AGLATTINIZ BENI DOSTUM ........
MUZEYYEN BASKIR
tez zamanda vatanınıza kavuşursunuz .saygılarımla
Saygılarımla sayın Çelik
Yüreğinize sağlık...Bu güzel şiiriniz için teşekkür ederim...Nursena
TÜM YORUMLAR (10)