içimdeki boşlugu ilk farkettiğimde kaç yaşındaydım hatırlamıyorum. O kadar geniş bir alandı ki hissettiğim şaşkınlığı hatırlıyorum fakat kaç yaşında olduğumu hatırlamıyorum.
şimdi çocukluğumun karanlık dehlizlerine girip yaş analizi yapamayacağım çünkü çocukluğum bu ruh halimle girip güvenli şekilde çıkabileceğim bir yer değil maalesef.
bu kadar büyük bir alan başı boş olmamalı dedim kendi kendime, buraya her şey yapılabilir diye düşündüm; hatta bir ülke bile
ışığın az oluşundan caydım ülke kurmaktan ülke karanlıkta olmaz olmamalı.
insanların yaşam ve güvenlik kaygılarının olmadığı aydınlık caddelerinde neşeli kahkahalarla birbirlerine sarılarak yürüdükleri coğrafyaya ülke denmeli benim alanımın ışığı çok azdı o yüzden ülke olmazdı oradan
hani bazen bilmediğiniz bir yerde yürürüsünüz ya bir orman belki bir ören yeri belki de daha önce görmediğiniz bir yerleşim yeri adımlarınız birden bire bomboş bir meydana çıkar meydanın yalnızlığı kucaklar ilkin sizi sahipsizliği hüzün doludur
acaba daha önce burada ne varmış diye düşünürsünüz belki de düşünmezsiniz belki de farketmezsiniz
bile ben içimdeki o bomboş meydanı görür görmez düşündüm burada daha önce ne varmış diye
sonra bir gün birini öldürdüm, öyle hemen bir çırpıda değil yavaş yavaş ilkin gözlerini öldürdüm.
belki öyle bakmanı istemiyorum deseydim, diyebilseydim öldürmem de gerekmeyecekti bilmiyorum
nefes almaya devam ediyordu ama ben gerçekten öldürmüştüm onu ölü gözleriyle bana bakıyordu nefesini duyuyordum, hareket ediyordu ama önemi yoktu çünkü
ben onu öldürmüştüm
cesedini kaç gün taşıdım hatırlamıyorum belki aylar
yemek masasında bile
onu gömmeliydim bir insan yemek yerken bu kadar mı çirkin olur ve konuşurken ve gülmeyi bilmezken
onu hemen acil gömmeliydim elimle tutmadan o boşluğa taşıdım dokunmak istemiyordum en kenar köşeye gömdüm ter içinde kalmıştım fena rahatlamıştım ama onun haberi yoktu öldürülüp gömüldüğünden
ölülere saygımdan mıdır nedir her gördüğümde gülümserim kendisine hala kaç zaman geçti çiçek falan dikmedim içimden gelmedi ne yapayım hem o karanlıkta çiçek büyümezdi ki.
oradan ülke olmazdı.
eminim olmazdı ülke dediğin masmavi bir göğün altında tek vasfın insan olmanın yeterli olduğu yer olmalı eşit hak, eşit özgürlük olmalı "birileri daha eşit olmamalı" birilerinin emeğini gücünü aklını sömürerek zenginleşen
zenginleştikçe daha çok sömürenlerin yaşadığı köhne karanlıkta ülke olmaz olmamalı
hem sonra ülke dediğin coğrafyanın bereketli toprakları olmalı benim alanımın toprağı külrengiydi
içimde ( senden sonra anne ) herkese karşı duyduğum öfkeyi kimse görmesin diye oraya saklıyordum
öfkem yakıyordu, amansızca yakıp kavuruyordu öyle kalbimde saklayamazdım bilmiyorsun kalbimde
saklayabilsem gözlerimden alev fışkırırdı çok fena olurdu
boşluğum dünyaya karşı biriken öfkeden kimbilir belki de haşyetten külrengine döndü ki: bence
kül rengi en asil renktir onun çektiği acı hangi rengin yaşam öyküsünde vardır.
sonra bir gün başka birini öldürdüm, sonra başka ve sonra daha başka çözemediğim bir şey oldu sonra
her öldürdüğümü gömerken benden de bir şeyler gömülüyordu, eksiliyordum.
zavallı annem senin de içinde boşluk mu vardı hiç doldurulamayan bir boşluk sen neleri gömdün, kimleri öldürdün...
nerden biliyorsun deme sakın; insan sevdiğine çeker anne.
insan sevdiğine
senin gözlerin öldürülemeyecek kadar
hüzün doluydu, baktıkça derine çeken bir ah ! risalesiydi
nereden biliyorsun deme, insan ezberinde tuttuğu her gün hatmettiği kitabın neresini yanlış okur ki;
insan bildiğine yanar anne
insan bildiğine yanar
ne olur nereden biliyorsun deme sen gidince o boşluk doğdu yemyeşil ülkem külrengi virane şimdi
sorma ışığım
s
o
r
m
a
Kayıt Tarihi : 16.6.2021 21:31:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

dağdaki bulut
peygamberlerin göç etmesi nereye kadar
oysa biz
ne çok düşünecektik birbirimizi
bu ülkeye karanlık çöktüğünde
direnecektik aydınlık için
bizden önce toprağa düşenleri
unutmaması çocukların
ve diyecektik
susmayın
Teşekkürler güçlü kaleminizden paylaşımlar için..
1- Çocukluğum
tam zamanlı inkar;
ilk boşluğu hissettiğim epik sahne!
Ne çok ruh kondu
saçlarımın karanlığına
şakağı şaşkınlık bürümüş kapılardan...
Oysa bilirim yitip gitti
yüreği avucunda nice çocuklar
yüreği yaralı anneler / gözleri kanlı babalar
ayrıldı infaz hükmüyle
histeriden doğan cadı avıyla...
Peki, nerede bıraktı gölgesini insanlık?
Yerleşim yeri içinde
zamansız sorudur tüketmek bir coğrafyayı
yok ederek senden olmayanı
cayarak ışığın pastel aynasından...
içimde
talan edilmiş ömürler meydanı;
koparılsa bir çiçek bir ülkeden
güzellik ve koku gider,
doğduğun yerde ölememek
insanı kekre bir özlem eder...
.... ....
yüreğime gömdüğüm
yaşayan ölülerim var benim
siz bilmezsiniz
ben de sizinkileri bilmem...
kim bilir ?
belki de her birimiz
birilerinin yüreğinde
yaşayan ölüleriz..."
...
Aklın hafızası neyse ney de,yüreğin hafızası güçlü olunca.................öyle işte.
Teşekkürler....
...
Yoğun hislerle ayrılıyorum sayfanızdan hüzünle ve saygıyla...Tebriklerimle...
TÜM YORUMLAR (6)