Ulaşılamayan Sevgili Şiiri - Zühre Türkeli

Zühre Türkeli
38

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Ulaşılamayan Sevgili

Sesin Düştüğü Yer
Burası, bir sesin yankılandığı yerdi. Herkesin gürültü diye adlandırdığı kalabalığın arasında, o sesi diğerlerinden ayırt edebilen tek kişi bendim. O ses, bilmediğim bir şehirden, görmediğim bir zamandan geliyordu sanki.

Yaklaştıkça uzaklaşan bir şeydi bu. Tıpkı bir serap gibi. Parmak uçlarımda yürüyüp, bir nefes kadar yakınına geldiğim an, aramızda aniden derin bir uçurum açılıyordu. Bu, fiziksel bir ayrılık değildi; daha çok, iki farklı dünyanın ince bir hatla ayrılması gibiydi. Uçurumu aşmak için uzattığım her el, boşluğu tutuyordu. Karşımda duran, yakalanamayan bir gölgeydi, her zaman bir fersah ötemde.

Hayatımın her adımı, attığım her nefes, o kişinin varlığıyla derin bir sızı taşıyordu. O, ulaşılamayan bir düş, gökyüzüne asılmış, parlayan ama dokunulamayan en son yıldızdı. Ben ise, gözlerimi o yıldıza dikmiş, kayıp giden her anı izleyen bir yolcuydum. Bu şehrin her sokağı, her ışığı, şimdi o yokluğa doğru yanıyordu.

Ne gönderilmiş bir mektup, ne de söylenmiş bir söz vardı aramızda. Sadece soğuk bir rüzgâr esiyordu. Ve o rüzgârın taşıdığı tek şey, bendeki büyük hasretin fısıltısıydı.

Biliyorum, bu sessizliğin ortasında, onun adı kalbimde bir fısıltıdan ibaret. Eğer ona ulaşmak imkansızsa bile, bu imkansızlığa duyulan sevgi, ruhumda dikilmiş, yıkılmaz bir anıttır. Var olmayan bir elin izi, daima bu hikayede kalacak.
27.11.2025 - 17:42

Zühre Türkeli
Kayıt Tarihi : 11.12.2025 03:06:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!