ULAN…
Sen… Sen bir kemandan çıkan yorulmuş bir ezgiydin
Yıllanmıştın, solmuştu tenime dokunmayan tenin
Tenine uçmuştu siyah kargalar, üstüne konmuştu belki de akbabalar!
Belki de gençliğin verdiği sevinçle inletmiştin sokakları
Dalgalanmıştın caddelerde sen…
Yanık bir türküydün yorulmuş bir rakı eşliğinde!
Ellerinde bir çift yürek vardı da
Sen hep dışarılarda aradın mutluluğu
Şimdi gözlerimden geçiyorsun sen gözlerimden…
İnan Allahsız! Bir gemi gibi ama limanıma demirlemeden
Düşününce şimdi maziden… Gözlerimden geçiyorsun gözlerimden.
Ulan… Deniz kurudu artık kalmadı sahilde taş taş üstüne
Derken… Gözlerimden düştün ulan gözlerimden!
Sen… uçuk teninle, hafif mavi benizli gecelere
Hiç mi isyan etmedin. Hiç mi biraz olsun acımadı yüreğin
Ben geceye küfrederken. Seni düşündüm hep seni.
Kaybolan gençliğini, başka tenlere değen tenini
Ben düşündüm ulan ben!
Bir rakı olmak istiyorum ihtiyarların sofrasında
Günahsız olmak istiyorum balığın yanında
Tenime değmesin istiyorum şerefli ve namusluca
Ölmek istiyorum. Seni düşünmeden
Ulan sana diyorum sana. Ben, seni düşünmeden!
Farz etki; gençliğin uçup gitti ellerinden
Sen, ona güvenirken, gözaltlarında açtı usulca torbacıklar
Ardından bir ak fırladı saçlarının içinden
Sen ulan sen! Gücüne ve güzelliğine güvenirken
Ellerinin boşluğunu bir baston ve güzelliğine yıllar eşlik etti.
İşte ulan işte sevin demek ki yalnız değilmişsin!
UTKU ÖZBAY
Utku ÖzbayKayıt Tarihi : 8.1.2008 23:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
şiiri biraz önce duygu fırtınaları içindeyken yazdım. Arasıra da olsa, ağlamak güzelmiş! ben de hem ağladım hem de şiirlere sarıldım. böylesi daha da iyi oldu.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!