pencere kenarımızdan sızan soğuktun
sımsıcak bir buzul çağıydı adın
asırlardır yokluğuna aşındık
bu yüzden hüzzam bir harita çehre
restore sütunlarda harabedir define
tenhayız, uğrar çoğaltırsın diye
bir hayat ki sessizliğinden örülme
fışkırır elpençe divan harflerimizden
ne Kudüs kaldık, ne Bağdat, ne Kahire
sıra İstanbul’dadır, Amed, Medine, Mekke
boynumuzda Tahran, Beyrut hançeri
yine de fidanlar ekeceğiz tanklara
güller açacak telörgülerimizde
kışınla göğerecek örselenen yanlarımız
kana rağmen bu fütursuz simetri
kanırtılmaz, edilemez deforme
öyle bir yankı ‘olcaz ki! ’ acunda
‘kalmıycak! ’ ulaşmadığımız Tur
çünkü yakamızda ‘Sabah Yıldızı’
yükseldikçe fevke, kök ‘salıcaz! ’ derine
çünkü heyelanlar bize ancak
‘sen benim ifadem ve hızımsın’ kamçısıydı
Kayıt Tarihi : 17.3.2015 15:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!