taş merdiven, kızıl yapraklar
her adım züldür, yürünmüyor bu yol
sona mı geldim? heyhat!
taşıyamıyorum bu göğü…
anlardan bir an ey dost
gitmek mi bu acıyla kursağımda?
söyleyememişken sana daha
kuru ekmek-zeytin bir hayata rızamı
katlanmaktansa yokluğuna
ne günler, ne yıllar bak ardımızda
o ışıklı geceler
yakamozlu deniz
coşkulu şarkılarımda sesime hep o ses: sen!
dahası ne hüzünler, acılar
sırtımızdan vuranlar,
iki yüzlüler, akrepler, çiyanlar
her seferinde düşüp ağladığımda aynı omuz: sen! ...
gidersem bu acıyla kursağımda
söyleyememişken sana daha
kuru ekmek-zeytin bir hayata rızamı
katlanmaktansa yokluğuna
işte o an…
kaldır o ağır göğü üstümden ey dost
hatırladığında bu şiiri
ölümümden çok sonra
Kayıt Tarihi : 13.4.2009 18:09:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!