Ukde Şiiri - Yorumlar

Gültekin Toga
1876

ŞİİR


14

TAKİPÇİ

Hasan,,
Ha da sen..
Ülkemin güzel çocuğu

Beraber büyüdük bu sokaklarda
Kolkola gezerdik hatırlar mısın
ÇayIrlar plajdi kızılırmakta

Tamamını Oku
  • Erol Coskunoglu
    Erol Coskunoglu 08.10.2008 - 20:04

    Usta kaleminden dostluğu dile getiren nameler kutluyorum yüreğin daim olsun sonsuz selam ve saygılarımla***

    Cevap Yaz
  • Mücella Pakdemir
    Mücella Pakdemir 08.10.2008 - 15:17

    İçeriği hayatın içinden ve ibretlik bir vesikaydı. Tebrikler. Evet bu buluşmayı ben de sevdim . Deneyeceğim...

    Cevap Yaz
  • Adem Durmazer
    Adem Durmazer 08.10.2008 - 09:39

    Bu emeğe bu özene bu kacaman yüreğe ve bu güzel esere saygılar diyor tebrikler ediyorum.

    Cevap Yaz
  • Mustafa Ceylan
    Mustafa Ceylan 07.10.2008 - 21:46

    Önce içimdeki fırtına :
    *************************

    Ey kalıp ! Ey ki ey !.. Gördün işte, nasıl da betonlaşmış çerçeven paramparça oluyor duygularla. Seneler senesi, aklımın kelime sandığından çıkarıp nakış nakış şiir diye dizmeye çalıştığım duygularımı, anılarımı, fikir ve düşüncelerimi kendince kendine benzetiyordun. Kendi çerçeven içine hapsolan can kuşum, duygu yağmurum; çelikleşmiş duvarlarına vuruyor da seni aşamıyordu. Demek ki, büyük şiir, kalıpların kalın duvarlarını aşan şiirdir. Demek ki, büyük şair kemâlat fırınından çıkardığı mısralarla sana, yani, kalıba da şekil verirmiş.'Tılsım ustası, üstün marifetlerin sırrına müştak' demişti dualarımı gönderirken hasretiyle yanıp tutuştuğum Hocam. Diyordu ki: 'Şair ne yaptığının yanısıra, niçin ve nasıl yaptığının ilmine muhtaç ve üstün marifetinin sırrına müştak, bir tılsım ustasıdır.(*)' Sonra Eklemişti :'Şiirde başlıca iki büyük unsur vardır: His ve fikir... Şiir, düşüncenin duygulaşması, duygunun da düşünceleşmesi şeklinde, bu iki unsurdan herbirinin öbürünü kendi nefsine irca etmek isteyişindeki mesud med ve cezirden doğar.'
    Böyle demişti ustam, hamuru yoğuran dil..Değirmen taşlarının arasından geçip bizleri un misal eleyen o mükemmel yürek...'Şekil ve kalıp' birer araçtır. Aslolan öz'dür kabuk değil. Öz'ün gökleri dolduran söylemidir.

    Bunca şekil, bunca tarz, üslup, şema, tür...Ne derseniz deyin bunca çaba; hepsi hepsi öz'ün özüne yürüyüşümüzün öyküleridir, vasıtalarıdır. Asl'olan öz'deki hazine... Büyük şiir, özdeki zümrüt, inci pırlantadır ki, tüm vasıtaları gölgede bırakır. O öz'ü okurken kalıp, şekil, tarz; cümle araç ve gövdeler UNUTULUR gider, göremezsiniz bile... Işık geldiğinde karanlığın yok oluşu neyse, büyük şiir geldiğinde kalıbın, şeklin yok oluşu da odur işte.

    GÜLCE EDEBİYAT AKIMI diye isim verdiğimiz YENİ NEFES ALANLARI ortaya koyan hareketimizde, yeni nazım türlerimizde ve bıkmadan süren çabalarımızdaki arayış, herşey, hepsi 'büyük ve kalıcı şiiri, o öz'ün özünü yakalamak' içindir. Başka hiç bir şey değil..

    Kalıplaşmış, yeniliğe hiç açık olmayan, her gün aynı pençereden aynı caddeye kendini ve dilini tekrar ede ede bakan göz; sen ağla, yan, üzül... Biz, o baktığımız pençereyi ve o baktığımız sokağı da sevdik; anılarımız, dizelerimiz var. Asla o pençereden seyrettiğimiz sokak'ı inkâr etmiyoruz. Suç o anılarımızla ıslanan sokakta değil ki. Suç, arayıştan mahrum benim-bizim gözlerimizdeydi...
    'Kör göremiyorsa, suç güneşin mi?' Ne şehrin, ne caddenin ve ne o caddede-yollarda yol arayan insanlardaydı kabahat. Kusur-suç hep bende, benim göremeyen gözlerimdeydi. Sadece 7 renk, bir ufuk çizgisi ve altında kocaman bir dağ. Göze emir veren akıl kontağım çalışmıyordu ki, gözüm ufukları aşıp, yollar içinde yol bulup gül vuslatını yaşasaydım. Bir' de sonsuzu, yedi renkte milyar rengi kudret boyasıyla renklerin, atomların, hava zerreciklerinin boyanışını anlayabilseydim, farkına varabilseydim, şiirimin bütün bu arayıştan gülümseyeceğini...

    ******************************************************
    Sonra,'Ülkemin güzel çocuğu Hasan ve Ukde'
    ******************************************************
    Ata yurdunda kalmıştı bahçem, evim, ocağım. Taş ve beton bir şehrin, soğuk, şekilsiz, asık surat mimarlarının, kendi ruhsuz köklerine uygun çizgilerle diktiği gökdelenin tepesine yakın bir katında oturuyordum. Yeşili ve klorofili unutmuştum. Gül ve portakal çiçekleri çok uzağımdaydı. Kokularını duyamıyordum. Ruhuma sanalın ve medyanın gayr-ı millî havası pompalanır olmuştu. Oysa Atayurdundaki bahçemde kiraz, zerdali, dut, armut, ceviz vs.. çok çeşitli ağaçların ışıltılı türküsü vardı. Ayaklarıma değen toprağın içime düşürdüğü cemrelerle enerji motorlarım doluyordu. Bahçeme uzak değildi Kızılırmak. Ve o ırmağa koşan bir kaç çay ve dere. Hafta sonlarında, can arkadaşlarımla ırmak kenarında BULUŞMA'larımızın verdiği hazzı şimdi nasıl, nasıl aramam... Oturup ağla ey göz! Sızla, yan ve üzül ey yürek!..

    Ozan Sentezi, BULUŞMA' da buluşturmuş bizleri be Hasan. Bak, gör; duy, işit.. Bu BULUŞMA' nın güzelliğinden şekil ve kalıp aklıma bile gelmiyor. 33 yıldır taşıdığım mühendislik diplomam iflâs etti de, çizdiğim şekil ve çizgiler, Ozan Sentezi'nin ifâde gücü karşısında kaybolup gittiler. Şimdi seni düşünüyorum Hasan. 'Ezildim, ufalandım be Hasan...Seni düşünmedeyim..Otuz yıl oldu seni görmeyeli.' Gel uzat elini Hasan, beni deli deli söyletme; oku-okuyalım bu koca yürekli ozanı. BULUŞMA' da buluşalım haydi !...

    ***************
    Son söz :
    Tebrikler, teşekkürler ve dualar gönderiyorum can kardeşime...
    ****************
    (*)KISAKÜREK, Necip Fazıl-Çile Kitabından...

    Cevap Yaz
  • Fatma Biber
    Fatma Biber 07.10.2008 - 21:27

    Gençliğimi anımsattınız.Kardeşimle görüşlerimiz ayrıydı. 'Büyük akında ilk kardeşlerimi öldüreceğim' derdi.
    Yeni nazım türünü de başarıyla uygulamışsınız. Doğrusu benim de hoşuma gitti. Tebrik ediyorum.

    Cevap Yaz
  • Serafettin Hansu
    Serafettin Hansu 07.10.2008 - 20:39

    inşaallah can gardaşım inşaallah,amin. gözümün önünden tek tek gecti gecen günler ozanım,,mükemmel bir içerik basarılı bir deneme olmuş sanırım , bu türü denemediğim icin üstadlara bırakıyorum ,,

    inşaallah her okuyan gönül dostları kendilerini bir hesaba ceker,,

    mevlam birligimizi dirliğimizi bozmasın insaallah fitne tohumları ekenlere mevlam fırsat vermesin insaallah,,,

    kalemin daim ilhamın bol olsun gardaşım

    selam ve dua ile..

    Cevap Yaz
  • Osman Öcal
    Osman Öcal 07.10.2008 - 19:22

    TEBRİKLER TEBRİKLER OZANIM.HEM KONU HEM YAZIM TÜRÜ OLARAK SİZİ ALKIŞLIYORUM. YOLA DEVAM.TAM PUAN.

    Cevap Yaz
  • İhsan Ertem
    İhsan Ertem 07.10.2008 - 18:21

    Sevgili ağabeyim,
    üç kez okumama rağmen şiirinizi nazım tekniği bakımından inceleyemedim, her okuyuşumda o kayıp yılların hafızamdan silinmeyen bir anısına takılıp kaldım...
    Şiirinizi okumadım sayılır, yaşadım.......

    Gönülden tebrikler , teşekkürler.......

    Saygı sevgi ve muhabbetimle.....

    Cevap Yaz
  • Dilşâde Güngör
    Dilşâde Güngör 07.10.2008 - 14:30

    Allah gerçek dostları ayırmasın ayrılmadan önce keşkeleri ukdeleri yaşatmasın tam puan veriyorum

    Cevap Yaz
  • Tuncay Akdeniz
    Tuncay Akdeniz 07.10.2008 - 13:15

    Sevgili üstadım, Allah zoru başaran kalemini daim eylesin ,örnek bir çalışma her yönüyle anlamlı bir eser duyarlı yüreğine emeğine sağlık gönülden kutalrım tam puan bu tür çalışmaları bir kaç şairimizin sayfasında okudum ,İnşallah böyle çalışmaların devamı gelir .her şeyin güzel olması dileğimle başarılar dilerim sevgi ve saygılaırmla Allaha emanet olun selam ve duam ile

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 34 tane yorum bulunmakta