Celladım sanırdım yalnızlığımı
Devinip dururdum uykunun hak getirdiği gecelerde
Serin yazlar umut ederdim uğursuz mayısların ertesinde
Uzan uzadıya bir akşam yorgunluğunun ardında
Iragatların serin vakitler de çalıştığı ovalar da
Delikanlı bağrımın feryadını hangi nehirin uğultusu dindirebilir
Eyyy kana susayan hayat
Aksana artık çorak topraklara dindir bu zulümü
Aç süngünü gelsin korkunun naraları
Çatırdasın kurumuş buğday tarlaları
İşte o muallak insanı aldatan zaman
Kan Kızıl batan günlerin ardından
Devleşsin ciğerimi dağlayan şiir
Ağır ağır Arşınlıyorken pencerden ay odamın içini
Kanlı kaldırımların uğulutusu çöküyor gecenin dipsiz köşelerine
Bir türkü yaralar insanı yedisinde veyahut yetmişinde
Gün ışığı için baharlara hasret kalan evimde
Kışları ağıt yakar bir kadın
Bir kaç adam kaldırır cenaze
Anlaşılmak istememiştim ufak tefek esintiler ile
Ey sahte mutluluklar
Deli rüzgarlar
Pervasız devrimciler
Değdi mi sevgilinin koynundan zamansız çıkışlarınıza
Solup giden hayatlarınıza
Aktı mı toprağa sebepsiz kanınız
Uzatılar mı size de kırık bir zeytin dalı.
Ne bilir acıyı insan cenaze kendi evinden çıkmayınca.
O kalabalıkta
insanların ölüme bir adım daha yaklaşmak için can attığı kalabalıkta
Gözlerimin gözlerine değinceki mahcubiyeti yaralar
Artık kılıcın kından çıkması için bir bahaneye gerek yoktur
Kafam dönmez
Dil sustumu konuşmaz
İçtiğim bira sallamaz ruhumu o gece
Bir bakışının salladığı kadar
Eyy güzel tenli kadın vardır seni sevişimin bin sebebi
Vardır elbet çocukluk korkularımın gözle görülür bir nedeni
Sol yanımda ki Leyla piçliğe yitirir beni
Sağ yanımdaki rahle yüreğimi sıkış tıkış eyler
Yoktur benim kitabımda uzun yollar aşıp yâre kavuşmak
Mutlu sonlu masallarda kendime bir yer bulmak
Ne haddime senden başka sevgiliye gönül koymak.
Sahici bir bakışla devir gözlerini bir devrim başlat
Gülüşlerin çiçekler dağıtsın savaşın ortasında çocuklara
Dilsiz fotoğraflara Zemherinin ayazına sor bizi
sor ki bir anlam kazansın bensiz beş para etmeyen güzelliğin
Sonra bin parçaya böl şu asi yüreğimi
Her bir zerresinde senden bir parçaya rastlarsın
Zorlu geçen kışın nevruz çiçekleri açtı çoktan
Kapandı nefretle baktığın Yüzündeki doğum leken
Çok sular aktı derelerden sen yokken
Yokluğunda bir anlam kazandı benim var oluşum
Artık sana değil cüzdanımdaki resmine vurgunum
Uğursuz gecenin derin ıssızlığı sarmalıyor dizilerimi
Gönlümün viranlığı baş kaldırıyor yeni isyanlara
Bedbaht kaderimin şirin cilvesi gülümsüyor kuytu köşeden
Korku ile dökülüyor dizelerim ağır ağır mürekkep kokan sayfalara
Bir serinlik arıyor bedenim göğsünün çehresinde
Gözlerin kaçıyor benden sahte kalabalıklara
En âfilli yeminler ettiriyor çatık kaşlar kin'li gözler arasında
Hayat bana
Azık almadan çıktığım kokuşmuş yollarda
Kafama sığdıramadıklarımı bavuluma doldurdum
Mataram boş
Yolum yokuş
Sakallarım yeni traşlı
Gömleğim ütüsüz
Korku mu ?
Sana çıkmayan hiç bir yol korkutmaz artık beni
Ömer Yerlikaya
Kayıt Tarihi : 30.7.2023 12:09:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
beğeni ile okudum
dilinize sağlık
Teşekkürler..
TÜM YORUMLAR (2)