Bir yağmurlu pazartesi
Günlerden on üç Haziran
Bir merdiven altından geçtim
Eve geldim kırılmış aynam
Masada yediğim son yemeğim
Kapımda davetsiz misafir
Gökyüzünde dolunay gibiyim
Bir sel bizi buralara getirir
Bir de baktım karşımda
Duruyor tapınak şövalyesi
Geliyor üzerime kaçtıkça
Ateşli ruhuyla kendisi
Gözümü açtım yanıbaşımda
Kokuyordu sanki nefesi
Kalkıp doğruldum sonra
Tanrım bu rüya neyin nesi
Kayıt Tarihi : 19.12.2020 08:32:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu parçada uykuya dalmış bir insanın rüyasında bütün uğursuz inanışlara şahit olduğu görülüyor. Bundan dolayı şiirin hiçbir yerinde uğursuz kelimesinin geçmediği halde şiirin adı uğursuz olmuştur. İlk bölümde bulunan on üç sayısı diğer bölümlere de yayılmış halde görülür. Hazreti İsa'nın yediği son yemeğinde yanında bulunan on üç kişi, mitolojide yer alan dünyayı yöneten tanrıların verdiği bir yemeğe davetsiz misafir olarak katılan ve on üçüncü gelen olan Loki ve Nuh kavmini helak eden bir sel görünmektedir. Sel ile savrulan adam yine uğursuzluk bildiren on üç sayısının çıkma noktası olan ve tarihte 13 Ekim günü yakılarak öldürülen tapınak şövalyeleri ile karşılaşır. Sonunda adam uyanır ama en son gördüğü şeyin etkisi bir süre daha devam etmektedir… (Hit)
![Hakan Şenol](https://www.antoloji.com/i/siir/2020/12/19/ugursuz-2.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!