Uğurlar Ölmez Şiiri - Yorumlar

Fahri Bey,
Sizi ve kaleminizi kutlarım.Yüreğinize sağlık.Yorumunuz ve şiiriniz çok güzel, keyifle okudum.Teşekkür ederim.

mekanı cennet olsun

Onurlu bir yaşam,onurlu bir gelecek ve onurlu bir ölüm.İnsanın duyması gereken en büyük saygı bu olmalı..Saygılar öğretmenim.Kutlarım.

sevgili hocam fahri BULUT bu gereçekleri haykıracağından ve açıkladığında amaçlarının ortaya çıkacağında korkan karanlıklarda yarasa gibi yaşamayo seven vu yoz zihniyet bu ülkeye ve insnalığa net devirde zara veri olmuştur halada yanı zihniyet bu yobazca gayretlerini sürdürmwktedirler uğur mumcu lar ölmedi ölmeecektir unutmadık unutulmayacalktır siz ve duyarlı yüreğinizi bu güzel paylaşımı yazan kalemşniz ve emeğiniz cano gönülden kutluyorur seamarımı gönderiyorum

Duyarlı yüreğinizden dökülen çok güzel bir şiiri beğeni ile okudum Fahri bey ..Yüreğinize ,kaleminize sağlık Kutlarım..
Cumhuriyet kazanımlarını kendisine rehber edinen aydınlık insanlarımızın toplumsal sorunlara karşı cesur ve akılcı duruşlarından rahatsız olanlar, haince tuzaklarla onları bizden kopardılar.Saygıyla ölümünün 22.yıl dönümünde anıyoruz.

Saygılar

Yaşadım, okudum, dün kadar berrak anımsıyorum...
Değerli Yazar, Aydınlığın ve bağımsızlığın dava insanı Uğur Mumcu Milliyet Gazetesi'ne yazıyordu, o son dönemde...
Bölücü eşkiya pkk, gemi azıya almış, hem bölge insanını, hem de Türk Askerini 'hedef gözetmeksizin' vuruyor, baskınlar düzenliyor, pusular kuruyordu...

Gazetedeki köşesinde ve gazetenin manşetinde 'PEK YAKINDA PKK TERÖR ÖRGÜTÜNÜN ARKASINDAKİ GİZLİ GÜÇLERİ AÇIKLAYACAĞIM' duyurusu yapıyordu...
Yazılarından birisinde önemli bir ipucu vererek, bir çelişkiyi gözler önüne sermişti...

Biliyoruz ki Said-i Nursi adıyla anılan şahıs, nam-ı diğer Saidi Kürdi, risaleler adı verilen taşınması ve dağıtımı küçük kitaplardan yazıyor, 'müritleri de' onları elden ele gizlice yayıyordu!
Adı geçen şahıs ile 1925 yılında bölgede isyan çıkaran Şeyh Said karıştırılmamalıdır.. Gerçi aynı kavağın kaşığıdırlar, o da bir gerçek!

Bahse konu kişi Kurtuluş Savaşı yıllarında hem İngiliz Muhipleri Cemiyeti'nin, hem de Kürt Teali Cemiyetinin üyesiydi! Yani, 'düşmanlarla işbirliği' yapan bir haindi!
Osmanlı Döneminde takibata uğramış, 'delidir' diyerek bir süre akıl hastanesinde de yatmıştır!

Kurtuluş Savaşı sona erip, Türkiye Cumhuriyeti kurulduğunda Atatürk'e yanaşmak istemiş ama gerekli tepki gösterilince, geri plana geçip sinsi faaliyetlerine devam etmiştir!

Daha sonra 'tarikatçılık, dine fitne sokmak, gerici propaganda' suçlamasıyla mahkeme edilmiş, ülkemizin değişik yerlerinde hapis yatmıştır...
Ne var ki Osmanlıdan bakiye kalan yobazlık temizlenemediği, halkımızın yeterince aydınlatılamadığı için risaleleri gizliden gizliye dağıtılmaya, hakkında da 'hurafeler anlatılarak' cahil insanlarımız kandırılmaya devam edilmiştir!

Adının önüne bir de 'Bediüzzaman' sıfatı eklenip, günümüze kadar tartışması devam eden, ölümünden sonra Gülen Cemaatince risalelerine sahip çıkılan bu yobazın 'Kürt ırkçılığı' yaptığı, hatta bir söylevinde '500 yüz yıldır uyuduğunuz yetmedi mi' diye kendisini kürt olarak kabul edenleri harekete geçirmeye çalıştığı hep gözardı edilmiştir!

İşte Uğur Mumcu'nun 'İFŞA EDECEĞİ' gerçek bu idi! Yabancı ülkelerin, ABD- İsrail ve AB ülkelerinin PKK terörüne destek verdiği ve kullandığı apaçıktı! Ama örgütün gerisinde bir de gerici-yobaz dini örgütlenme daha vardı ki, hala kapalı kalmaya, gün ışığına çıkartılmamaya özen gösteriliyor!
İlginç değil mi?
Rahmetli son yazılarından birisini açık bir çelişkiye ayırmış ve şöyle yazmıştı:

'Risaleler hem Türkçe, hem de Kürt lehçelerinde yazılıp dağıtılıyor... Ama Türkçe olanlarda başka, Kürtçe olanlarda başka!
Türkçe olanlarda diyor ki: Kadın şeytandır! Ondan uzak durun!'
Ama Kürtçe ağızda yazılarda: 'Kadınlarınızla her fırsatta birlikte olun!'
Ne demektir bu? Birinde şeytan olan, diğerinde melek mi oluyor!

Anlamı gayet açık... Bir tarafa sürekli çoğalın, çocuk yapın diyor, diğerine de aman ha, evlenmeyin, dolaysıyla çocuk yapmayın!
Bir ülkenin demografik yapısını değiştirmeye dönük böyle bir niyet masum olabilir mi?'

Yazının içeriği üç aşağı, beş yukarı bu idi...

Gelelim günümüze...
Ülkemin bir bölgesinde ve o bölge insanlarının göç etmiş olsa da neden bakabileceklerinin çok üstünde çocuğu var? Sağlıklı bir Kürt kadını ortalama 10 çocuk doğuruyorsa, bu kadının adı ne! 'CANLI ÇOCUK FABRİKASI MI?'
Bu çocukların daha sonra salındıkları sokakta ne yaptıkları, hangi sorunlara neden oldukları sır mı!
Bunun adı ilkellik, feodalizmin en acımasız, en insanlık dışı hali değilse, nedir!

İşte Uğur Mumcu'yu katleden zihniyet, bu zihniyettir!
Deşifre edileceklerinden korkarak!

Olayın üstünün sürekli karartılması, sürekli yön değiştirmesi boşuna değildir... Burada profesyonelce çalışan bir örgüt söz konusudur! Poliste, yargıda, camilerde, evlerde, hatta askerin içinde bile...

'Paralel yapı' diye şimdi bir yerlerini yırtanlar, ta o zamandan bu yana o yapının göbeğinde oturanlardır!

Bazen yazıyorum.. Elden geldiğince... 'RESME DAHA GENİŞ AÇIDAN BAKMAK GEREKİR...' Olayların ve ülkemizin nereden nereye doğru sürüklendiğini bilmek için 'dedikodu' tarafında, ayrıntılarda takılıp kalmamalıyız...
Bu nedenle sürekli gündem değişir, ülkemizde...

Katkınıza teşekkür eder, kutlarım.. Sağlıkla, huzurla Öğretmenim...

Kalplerde yaşayan aydınlar ölmez,
Bu sonsuz sevgiyi nadanlar bilmez.
Caninin yanına yaptığı kalmaz,
Beddua dizilir hep dilimize.
----Fahri hocam ben ozanları bu nedenle çok seviyorum onlar arihe şerh düşer , ışık tuar kalıcı eser bırakır , tanıklık yaparlar insanlığa tarih adına ,işe ona örnek bir eserinizi bu şiir yürekten kutluyorum sizi ve şiirinizi saygılar sunuyorum Uğurlar ölmez.

Aydinlar olmeyecek, hainler hesap verdiginde yildizlardan gulumseyecekler bizlere, tesekkur ve saygilarimla sayin sair.

ölmez elbette...
onun ve onun gibi diğer kaybettiğimiz aydınlarımızın mekanları cennet olsun

Anlamlı ve güzel şiirinizi yürekten kutluyorum. Tam puan ile ...