gidişin ölümün diğer adıydı.
aslında hep ben uğurladın seni
mevsim kuşları gibi gittin,
her seferinde.
toparlanma gereği bile duymadan
bir kez olsun vedalaşmadan
belki böylesiydi olması gereken
zorsunmalarım,
küsmelerim
sana sitemim yersizdi belkide.
hangi vedayı doğru dürüst göğüsledim ki
hangi vedada oturup ağlamadım.
isyan etmedim, haykırmadım hayata.
kırılıp dökülmedim ki ben
öyle kararlıydın ki giderken
kalmayı hiç düşünmedin bile
geriye dönüp bakmayı yediremedin kendine
her seferinde bıraktığının
senin olmadığını söylerdin
oysa enaz sen kadar sendim ben
bunu farkettiğinde,
çakılıp kalmaktan korktun
kendine esir olmaktan.
oysa daha ilk günden
takılmıştı ayağına zincirler.
tutsaklığın;
gitmeyi düşleyipte,
kalmak olduğunu anladığında,
ölmeyi istemiştin hani
bileklerini kesmiştin
bir akşamüstü.
kuşların saçaklara tünediği bir vakitti.
o gün ölmüştün aslında sen
hayata döndürdükleri
bir et yığınından başka neydin ki,
o hastene odasında
başucunda ben,
yasını tutmuştum içinde ölenlerin.
biliyorum,
mevsim hüzne döndüğünde
kuşlar göçe yürüdüğünde
sen tekrar deneyeceksin ölmeyi
oysa çoktan öldüğünü hiç farketmeden...
Kayıt Tarihi : 21.9.2005 15:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kalemin susmasın kardeş...Selamlar...
mevsim hüzne döndüğünde
kuşlar göçe yürüdüğünde
sen tekrar deneyeceksin ölmeyi
oysa çoktan öldüğünü hiç farketmeden...
ÇOK GÜZELLLLLLLL TEBRİKLLER
TÜM YORUMLAR (6)