Takvimler koşuyor,
Akıp gidiyor zaman hiç durmadan.
Üçüncü kahvem de bitti, henüz saat erken.
Beynimde neon lamba; Dikkat!
Yanma!
Oysa ben, dağınıklığıma sığınmış kâbus...
Hangi durakta insem, yolculuk hep aynı rayda.
Elimde bir bilet, varış yeri "yok" yazılı.
Haberlerimin ekranı kırık.
Tıpkı gölgen gibi, her şey biraz karanlık.
YIlların unuttuğu bir köşede duruyor,
Eski bir radyo, ve cızırtılı, tozlu plak.
Nerde o kahkaların çınladığı günler?
Şimdiye bir zil sesinde uyanmak...
Melankoli, tükenmiş bir sevda gibi,
Limit aşımıyla bağırıyor boş cüzdanımda.
Koşarak indim bütün merdivenlerden. Yorgunum,..
Arkamda bıraktığım her şey, sanal bir kumanda.
Ayarsızım, anlayan anlasın ya da boş ver...
Anlamayanlar da borçla gelip anlamaya çalışsın.
Bu gürültüde bir senfoni dinlemek imkânsız.
"Gitmek mi zor, kalmak mı zor?''
Dilsiz bir akşam sorsun...
Sen yine de bekle beni, o beton ormanın sonunda,
Bir bankta yağmuru değil, gökyüzünü izlerken.
İçimdeki bütün şiirleri, türküleri susturdum.
Şimdi sadece "buradayım ve hemen" var, anla yeter.
Haydi, sen de bas bir tuşa, başlasın yeni oyun.
Uğurla beni,
Öfkemin tekrarına
Gülden Işık
Kayıt Tarihi : 24.10.2025 22:22:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!