zaman geçmiş sıra bende
güzel yermiş durmaz tende
bugün yarın direnende
solar elbet solar gülüm
gün ağarır gün değince
Hatalarıma yüz çevirdim hayat diyorum
Umursamaz tavrım mı gerek duymuyorum
Zamansız gidişlerden kaldı yorgunluğum
Uykularım kaçıyor onu arıyorum
Reçetesiz bir ilaçtı şuan hatırlamıyorum.
İhtimaller tüketiyorum bilinmez karanlığa
Mum alevinden sevgi dağıtıyorum,
Hiç görmediğim, tanımadığım birini özlüyor
Sigara dumanından insan çıkartıyorum
Bir cadde boyu kalabalıktan,
Kimseye çarpmadan geçiyorum
Küçüksün hayallerin kadar küçük
Beni sana yaklaştıran günahların mı?
Çıkmaz yollara girmek istiyorum
Seninle o günaha batmak istiyorum
Kendimi rüzgara bırakıp
Yüzün üstüne yüz katmışsın
Sil biraz görünmüyorsun
Bakışların çatallaşmış
Yavaş yavaş kör oluyorsun
Bedenin onda ruhun başkasında
Dikkat et kirleniyorsun.
Yağmur şakaklarına değmişti nergisin
Ve ben hep sendeydim hepte sensizim
Nasılım bilmiyorum yorgunum ve halsizim
Geçmedim senden geçemedim azizim
Sana geldim, seni dilendim, sana sığındım
Hayatın kucağı zamanın avucunda
Oyalanır insan sonsuzluk dilinin ucunda,
Sonsuzluk dünyanın dışı aklın içinde
Doğumun ilişiği ölümün bitişiğinde,
Ölümün de sonu yaşa diyenin yanında
Tetik elinde namlu alnında,
Dağların eteği zil çalar da
benim gözüme kar yağar
duymasın eller, duymasın söyler
elaya boyalı yar ağlar
şimdi sana sarılmak vardı ya
bilse güneş ay ağlar
Kırk yerinden kırıldı kırgınlığım
Nasılsın diye sormayın artık
Evi toprak olan bir külüm anca
Nerdesin diye sormayın artık
Kör olan gözü çıkarıp attım
Niye görmedin demeyin artık
Bir sevgide bin meşakkat
İster gönül aşk ve şefkat
Bu sevgiye beni de kat
Diyemeden ayrılırsın
Huzur sokaklarda sanki
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!