Sen mutluluğum sevincim iksirim
Sen ruhumun penceresi yaşamımın çerçevesi
Sen gözlerine vurulduğum her günkü umudum
Sensin gözbebeğim sensin minik kuşum
Seveni sevselerdi
Hiç hüzün olur muydu
Her gün dert
Her gün ıstırap
Hani mutluluk
Yaşamak
Seninle yolculuklar yaptık hep hayal denizinde
Aşklar vardı hüzünler vardı neler neler vardı gemimizde
Mutluluklara yelkenler açmak vardı gönüllerimizde
İnsanın gözü bir şey görmüyormuş meğer sevince sevilince
Dalıp dalıp hayallere hesap sorduğumuz o maziye gülmeyen
Adındı dilimde sayıkladığım
Aşkındı hep özleyip tatmadığım
Çaresi senmişsin bu yalnızlığın
Yorgun gecelerde bekledim seni
Yakmadım ışığını hiç odamın
İlk göz ağrısı ilk sancı ilk hevessin
Laleye mi benzersin mor menekşe mi yoksa sümbül müsün
Kaderin elinde bir gül mü yoksa şanslı bir bülbül müsün
Akşam sefası mısın yoksa yaşatacak bir ömür müsün
Ya da hiç biri değil bıkmadan açacak yediveren gül müsün
Uzattım tutmadın ellerimi
Sevdim görmedin yüreğimi
Okusaydın eğer gözlerimi
Anlardın ne kadar sevdiğimi
Gelemedik seninle yüz yüze
Sevmek sevilmekse özlemin
Aşk denen şeye yüklüdür isteğin
Duygular kaynaştırır arzuları
En derin hisler severken verilir
Tüm arzuların isteği mutlu edilmektir
Uzaklarda mekân kurmuşsun sevdiğim
Geceler boyunca yaşarım sensizliği
Uçsuz bucaksız dağlar arasından
Rüzgârla gelirim bir nefes gibi
Şimdi yanımdasın günler geçiyor
Ağlama
Yolun sonu değil
Ağlama
Bu ölüm değil
Gözyaşların boşa akmasın
Bu sitem niye
Anıların gölgesinde yıllar var
Yaşadığımız bir sürü günahlar sevaplar
Hayatın olgunluğunda değerlenir anlamlar
Ancak o zaman unutulur kötü hatıralar
Ne yapalım kaderi yazmak elimizde değil ki
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!