Eğer beni bırakırsan,
Seni unutmaya çalışırım.
Dilini bilmediğim ülkelere giderim,
Konuşamadığım kadınları sevmeye çalışırım.
Sensizlik,
sanki sokak ortasında bir anda çırılçıplak kalmak gibi bir şey benim için. Sanki en sevdiği oyuncağı elinden alınan bir çocuğun
hissettiği hüzün gibi hüznüm.
Bütün bildiklerini unutması istenilen bir görgü tanığının
tanık olduğu olay kadar gerçek ve ciddi.
Ya da firtınalardan arkasına bakmadan kaçan,
Gözlerinin denizine atıp kendimi,
Boğulana kadar yüzmek isterdim.
Göz bebeğinin mavi gülüşünü
Sevgimle ıslatmak isterdim.
Seni mavi ıslaklığında
Üzülmene gerek yok.
Sadece hayallerimdi suya düşen.
Seni seven,
seni düşleyen,
seni özleyen hayallerimdi.
Dört küçük pencerem var benim
Dördü de biribirinden büyük,
Dördü de biribirinden farklı,
Tam dört küçük pencere...
Birinci pencereden bir beni görürüm,
Hayatın azgın anlamsızlıkları içerisinde boğulmadan yüzmeye çalışıyorum.
Attığım her kulaçın her bir çırpınışın beni yukarı çıkarması gerekirken
her defasında biraz daha derine batırması biraz daha yorması
bu azgınlığın sanki bana ezelden beri bir kin beslediği hissini uyandırıyor bende.
Bu batışların en büyük nedeni üzerimde bir can yeleği olmaması.
Evet üzerimde bir can yeleği yok.
Yalnız unutulan unutur gülümsemeleri
Yalnız unutulmak istenen unutur unutmayı,
Ve yalnız sen unutursun nasıl sevildiğini.
Bir zamanlar nasıl mutlu edildiğini,
Gönlüne uçsuz diyarların armağan edildiğini,
En ücra köşesine girerdi ışığın karanlığımın
Uykumun en olmadık yerinde uyanırdım yalnızlığından
Ve en kurak yağmurlarının bile ıslatamayacağı bir baş ucu çiceğinin
gülümseyemeyen gözleriyle yaralanırdım yokluğundan.
En nazlı gülümsemelerin
Islak gözlerine hasret kaldım kalalı
Benimde gözlerim ıslandı.
Sana ağlamaktan,
Seni ağlamaktan,
Sana yanmaktan ıslandı.
Tek şeritli bi sevdaydı bizimkisi.
Gidiş vardı ama dönüş,
yoktu.
Kimi zaman mola verirdik
Sevdanın dinlenme tesislerinde.
Ve her molada sevişmeler ucuz,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!