Maskeli baloda süslü günahlar
Yarı sarhoş uyanıyor sabahlar.
Mazlumun dilini dağladı ahlar,
Zalimi yakmayan, kor utanmazmı?
Varıp geldim meramımı diyeyim,
Dilim sürçtü, söz utandı muallim.
Dünya gözü ile yari göreyim,
Kirpik mahçup, göz utandı muallim.
Şayet sen bu gönül de ,
'sevda demleyeceksen;
Hüzünle sevinci,
Acıyla mutluluğu,
Öfkeyle sabrı
harmanlamayı
"MUŞTU"
Abdal aşık koşarken, Leyla'sının peşinden.
Gözünden sakındığı çölde kuyuya düştü.
Koca sahra tutuştu ayrılık ateşinden.
Yıldızlar alev aldı, kuyuda su tutuştu.
Tasalanma yüreğim, yaranı sabırla sar.
İnsan bu! Acıya da, gurbete de alışır.
Bazen bir söz incitir, bir bakış gönül yıkar.
Kalbe merhamet, dilede zerafet yakışır....
U. KARAKAYACI
Samanyolu sırdaşım.
Yıldızlar beni tanır.
Büyümez ergen yaşım,
Yıl geceden utanır.
Haramla pişmiş aşım,
"NE MÜMKÜN"
Masmavi gözlerinde boğuldu kelimeler.
Can çekişir heceler, seni yazmak ne mümkün.
Gülümseyen gamzende açtı yediverenler.
Nisana döndü kasım, anı bozmak ne mümkün.
Mevsim güze döner, dökülür yaprak.
Gayri sinesine çekilir toprak.
Bülbülün hayali, asmalı konak.
Zemheride açan, gülü neylesin.
"OLMADI! "
Ah benim mağrur başlım,
Çatık kaşlım,
Gülen gözleri yaşlım.
Neden olmadı dersin;
Benmi zordum?
Kasvetli geceden, nurlu sabaha.
Çile kervanıyla yolun var daha.
Öpüş seccadenle yalvar Allah'a.
Şifa O'ndan, ateş O'ndan su O'ndan.
Sabır verip öfkeleri dindiren.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!