Hiç bir ateş yakamazdı beni, seni severken yandığım kadar.
Ve Hiç bir şey yıkamazdı beni, gözlerine her bakışımda yıkıldığım kadar.
Sensizlikte öldürmezdi, yokluğunda birşey eksiktmezdi benden ama, nedense
bin derdin içindeyim; yanmışım ve ölmüşüm seni sevdiğim kadar...
Ben Uzaklardayım, ama daha uzaklardan kulaklarıma kadar gelen bir ses.
Ruhumu okşuyor, o denli o denli güzel.
Dinliyorum bütün herşeyimle, birşeyler anlatıyor bana dair.
Sanki geçmişin geleceği gibi, sanki gidişin dönüşü gibi.
Ama yasaklı herşeyiyle, imkansızcasına...
Ben uzaklardayım, daha uzaklardan saçlarımı dalgalandıran bir rüzgar,
Eski bir çağda yaşadın mı sen evlat?
Bilir misin çarıklı çürüklü, yarım hikayeler yaşayan insanları?
Olduğun kadar değilde olduğundan binlerce fazla.
Sen bir antika olsaydın, ülke ülke gezerdin evlat.
Ne halde Türkistan, bakın ne halde
Kör m'oldu gözünüz görmez bu işi ?
Nasıl gülsün yüzüm benim bu halde
Kimsenin kulağı duymaz bu işi?
Sen yiğitsin dediler çaldılar taşa
Susmak değil mi seni sevmek? Dilinin dönmediğince konuşmak.
Ve aşkın tarifini yapmadan; ömrünün yetmediğince sevmek.
Yanmak değil mi seni sevmek? Hasretin yakmadığınca sönmek.
Ve ayrılık çanları çalmadan, ardına bakmadan gitmek
Gördüğüm kadar gerçek değil, değil düşlerin.
Sevecek değil ya bundan sonra yüreğin beni.
Zaten varlığınla da varlığımda varlık gösteremedin.
Ne kim olduğumu bildim sende, ne de hiç kimse olmadığımı. Ben Seninle yaşamadım ki bugüne kadar ve seninle doğmadım ki. Belki sen milat olabilirsin ama, senden önce de vardı hayat ve senden sonrası da olacak.
Tuttuğum kadar sıcak değil, değil işte ellerin.
O vefasız benden uzak olsun tek
Sevmezse sevmesin umrumda değil
Bundan sonra böyle isterse Kıymet
Bilmezse bilmesin umrumda değil
İsterse yoluma inciler dizsin
Kalemler nar olur yazsam adını
Şiirler utanır güzelliğinden
Bir görse ki dağ taş yeryüzü seni
Cümlalem hoşlanır güzelliğinden
Seni gören aşkın şerbetin içer
Birtek sazım anlar benim derdimden
Bir hatır sormazın diline düştüm
Sevmeyen ne bilsin garip halimden
Bir kadir bilmezin eline düştüm
Usanmadım yedi cihan dolandım
Sene bin dokuz yüz on sekiz derken
Her yandan düşmanla sarıldı Ceyhan
Bir ana evladına figan ederken
Analar bağrında tutuştu Ceyhan
İngiliz Fransızı Ermenisi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!