Yaban mersini dallarını çekiştiren yaramaz çocuklardık
Güzel bahçelerde.
Nar ağacı meyvelerini yere atardı
Bin parçaya bölünen ruhlarımız gibi.
Gelip giderdi gülüşlerimiz
Kırmızı bir salıncakta.
Baş dönmesi gibi geçerdi zaman...
Bizi içine alır yutardı.
Ceviz ağacı elimizi
Dut gözümüzü boyardı.
Ondandır ki tutamazdım ellerini,
Sen bilmezdin.
Sonra bir gün salıncaktan düşmüştüm.
Her şey düşmüş'tü anladım ki...
Bahçeler kaldı çiçeksiz...
Şimdi ne zaman sarı bir uğur böceği konsa elime
Sadece bunu düşünürüm.
(İstanbul/24/8/2014)
Işıl BaşkalemKayıt Tarihi : 24.8.2014 20:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
ama oyunlarımız pek çoktu...
Bende kendi çocukluğuma gittim, bahçelerden elma kopardığımız zamanlar acıkınca karnımızı aluçlarla dutlarla kaysılarla doyurmaya çalıştığımız zamanlar, evet çeşit çeşit oyuncaklarımız yoktu, bilgisayar telefon falan bilmezdik, en alası sade TRT yi çeken bir radyo... Tebrikler ışıl hanım beni bir hayli eskilere götürdünüz
TÜM YORUMLAR (3)