Uğur ATİS Kimdir ?
Radyo ve Televizyon Program Yapımcısı - Sunucu - Haber Spikeri - Gazeteci- Disc Jokey - Çeşitli Gazetelerde Genel Yayın Yönetmenlliği ve istihbarat şefliği yapmış - Shao-lin Kung-fu Siyah Kuşak 2.Dan Milli Sporcu.- Türkiye Bilardo Federasyonu'na Bağlı olarak 3 bant bilardo lisanslı resmi sporcusu ve Türkiye Motosiklet Platformu ve Motosiklet Kullanıcıları Sporları Federasyonu üyesi Motosiklet sporcusu Yıl'ından itibaren Türkiye'nin önde gelen belli başlı medya gruplarında Kent Fm başta olmak üzere Bakırköy Fm, Bağcılar Fm, Radyo Arena, Radio club ( şimdiki radyo d ) Radio Contact, Tgrt Tv, Uzan Medya Grubu 4 Adet radyo ( City Fm,-Radio Blue-Ritmo Latino-Rock Fm ) Radyo Barış, Radyo Baycan -Radyo Fuar gibi pek çok radyo televizyon ve gazetelerde yöneticiliklerde bulunan ve halen İstanbul merkezli Ulusal Radyo'nun Genel Yayın Yönetmenliği'nin yanı sıra " Uğur ATİS'le Ayaküstü Bir Şeyler " Program yapımcısı ve sunuculuğunu yapmaktadır.....
Eserleri
Hazalın Ölümü
Gün Beyoğluna İndi
Bir Hiç
Giz Ve Sır Yok
Bir Tangodur Bu Dünya
Pili Bitmiş Sevdalar
Zaman
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!