-çok koştun oğul,
gel biraz dinlen!
-yorulmadım baba
sen tasalanma!
hastalık türer dert başlar
gece sürer bir asır
hasret olur, kuru hasır
-ben gözlerinden de anlarım
sözlerin kadar
ama sen konuş
susmak zehrini erit
konuşmak ateşinde
-kırıyorsun ya
kır be oğul,
cam kır, oyuncak kır elinle
lakin, ne olur,
insan kırma dilinle
-dök oğul dök
suları dök, içindekini dök,
varsın kurumasın hatta
yine de çağıracaksan güneşi
ben de alayım elime ayı
haydi gel hep beraber gezelim
fani dünyayı…
(Murat Soyak’ın “Baba ve Oğul” şiirine küçük bir nazire)
İzzet IrmakKayıt Tarihi : 11.5.2017 13:12:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hikayesi:
Murat Soyak'ın Baba ve Oğul şiirine nazire ve oğlum Bünyamin'e ithafen...
![İzzet Irmak](https://www.antoloji.com/i/siir/2017/05/11/ugul-ve-baba.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!