seni aradım dokunduğum tüm bedenlerde
tattığım tüm tenlerde senin ateşini aradım..
baktığım tüm gözlerde ışığını aradım gözlerinin
griydi gözlerin bazen ela bazen kahve..
bir an umut bir an acı bazense neşe vardı
bense herşeyi gözlerinde yaşıyordum..
sonra kapattın gözlerini....
sesinde tanıdım tüm aşina olmadığım sözleri
seni seviyorum demeyi senin ses tonunla söylerken sevdim..
tüm kuşların tüm canlıların sesindense senin sesini tanıdık bildim..
ben seni sence konuşmayı;
beniyse senin dilinden senin sözlerinle anlatılanını sevdim..
ben beni bile sende sevdim...
ben sesini gözlerin kadar severken
sen hem kapattın gözlerini hemde sustun...
çocuktuk ikimizde gerçek aşka susamıştık...
ben aşkı senin ellerinden içtim su gibiydi; berraktı...
ellerini de sevdim tuttum çektin beni çamurdan..
bana dokunduğun zaman yanan yanaklarımla
sana bakıp iç geçirmeyi ve o 15 saniyelik zaman diliminde
bir ömürden vazgeçmeye hazır bulunduğum anlarımda
daha da bir ateşlenen ve ıslanan manasızca
bana dokunan ellerini sevdim...
sen ellerini çektin ellerimden
kapattın gözlerini ve seni seviyorum derken sustun...
ben dudaklarında büyüttüm aşkımı ve aşkımı dudaklarına teslim ettim
çıkan 2 heceyle dudağım oldu dudakların..
sesim oldu sesin nefesim nefesine karışınca bedenim nefesini bıraktı ellerine...
kaçamadığım uğrak bir mekandı kalbin ne zaman dışarı çıkacak olsam
kendimi birden sende; senin kalbinde buluyordum
birşeyler almaktı belki amacım mevsim yaz..
ben sana benziyenleri alıyordum
kirazdı aldığım dudaklarından sebep
erikti aldığım gözlerinden sebep
hatta birgün sen çıktın alışverişe
beni benden aldın bedenimden çıktım ben...
sen oldum sen ben oldun biz olduk..
daha öncelerde de yazmıştım bir bütünün iki ayrı parçası bir oluyormuş diye...
dağlar vardı önümüzde ihtiyacım olan sadece sendin...
dokundun ellerime biliyordun gitmem gerekiyordu..
gözlerini kapattın sonra...
erikler soluyordu, ağlıyordu erikler..
kar yağıyordu kalelerimdeki surlara, dondu gözlerim...
karahisar ağlıyordu sana, ağlıyordu bana...
RÜZGAR durdu nihayetinde aylardan kasımdı 14 kasım!
-bir bütün, bilmem kaç kişi; sen girdin gönlüme-
YAĞMUR başladı gözlerimde 16 ocak!
duvarlarım yıkıldı sonra kalelerim fethedildi...
tren, raylar, gar, elveda, hoşçakal...
koca bir el tokat gibi çalındı suratıma..
mutluluk gitti, sanki kıyametim gümbürtüyle kopuyordu..
dilimde sevdiğim tek söz: Seni seviyorum...
gözlerimde hiç sevmediğin şey; senin gözyaşların!
sen akıyorsun şimdi acı acı kalbime...
terkeden de yanlızdır demiştim sana....
ben seni hiç terketmemiştim...
ben hep beni terketmiştim...
itiraf edeceğim...
bugün son hatıra da yok edildi!
vahşice hemde!
kupa 5 li...
seni çok özledim...
ben artık bana bakmıyorum bile gözlerim gözlerinde kaldı...
ben artık konuşmuyorum dudaklarım, dilim sende kaldı...
ben artık dokunmak istemiyorum kimseye ellerim sende kaldı...
bakarsan aslına herşey yolunda
eksiklikler tamamlandı...
ihtiyacım olan sadece sensin yahut beni sevebilmen!
herkes yanımda o zaman tüm olmayanlar hayatımda...
birtek sen yoksun...
ben dediğin gibi kimseyi sevemedim senden sonra...
zaten kimseyide sevmemişim senden önce..
döneceksen eğer zorlanmayacaksın zaten dolduramadı kimse senin boşluğunu..
kimseyi koymadım ben kalbime..
yolcular ağırladım sadece gelip geçici..
kalacağını da sananlar oldu...
ben baştan söyledim gar gibi kalbim...
geldiler kalamadılar tükettim bittiler...
ben yanlız bir tek seni sevdim !
Kayıt Tarihi : 12.10.2011 04:29:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!