(Kayıp Şehrin Prensi'ne İthafen)
Uykusuz gecelerimin sebebi sensin
Dalıp giden gözlerimin
Hızla çarpan kalbimin
İçimdeki kıpırtının sebebi sensin...
Yaşamak değildi senden sonraki ömrüm
Sadece bir oyun adı 'ölüm'
Bir oyun, gidişinle başlayan ölümümle son bulan
Bir oyun, tek perdeye sensizliği sığdıran
Gözyaşlarıyla açılır perde...
Ve gittin...
Birkez bile bakmadan ardına
Silmeden akan gözyaşlarımı
Söndürmeden yüreğimdeki yangını
Gittin...
Sen ağlarsan,
Gök, kubbe ağlıyor.
İnci gibi gözyaşlarınla,
Yüreğime kan damlıyor.
Bülbül feryat edip,
Hüzün şakıyor.
Güller sana üzülüp,
Boynunu büküyor..
Sen ağlama canım,
Ben senin yerine ağlarım.
Kederinle yüreğimi dağlarım.
Varsı ...
Sana ne verebilirdim?
Bülbülü versem,
Sabırsızdır, sitemlidir.
Gülü versem,
Gül yerinde güzeldir.
Yıldızlar mı?
Senin yanında sönük kalır.
Ay; yüreğindeki mehtabı kıskanır..
Bendeki sana bakarak,
Başladım mabedimi yapmaya.
Kalbinin temizli ...
Ben şu şeyda bülbülün şakıyan sesi olsam
Buram buram aşk kokan avuçlarına dolsam
Parmakların ucunda sevgi olup kök salsam
Sonsuza kadar kalsam bıkar mısın sevgili?
İzin verirsen bana düşlerine gireyim
Sevdamın hakkı olan hayalleri dereyim
Yeşilleri süsleyip iller ...