Yağmur toprağa bereket ekende
Bahçe bostan tomurcuğa dönende
Arılar çiçek özüne uçanda
Kervan geçmez çölde suya hasretim
Anne yavrusunu sütle doyurur
Hastane
Can kuşu ten kafesinde oturur
Kiminde biraz kiminde çok durur
İnsan hayat yolunun yolcusudur
Zaman zor geçer hastanede
Geceler unutturuyor yalnızlığımı
Rüzgar eserken üşütmüyor ayaz beni
Belli belirsiz mırıldanıyorum sevdamı
Yıldızların ışığı ısıtıyor beni
🇹🇷
Hüzün rengini bulanmış kuru yapraklar
Simidin yanında içilen sıcak bir çay
Radyoda çalan içli bir türküye mırıldanmak
Geceleri semaya bakıp yıldızları seyretmek
Baharda meleyen kuzuları okşamak
Yaradana açılan ellerde Amindir HUZUR
🇹🇷🇹🇷🇹🇷
Seslendim dağa taşa
Aslında boşvermişliğe ,samimiyetsizliğeydi haykırış
Duyduğum sadece sesimin yankısıydı
Daha sonra sustum
Siyah beyaz fotoğraflara baktım
Arkadaşlığı vefayı içtenliği aradım
Bin Sekiz Yüz Seksen Bir'de Selanikte
Kocakasım Mahallesi'nde Gök gözlü
Kızıl Oğuz yörüklerinden
Bir Bozkurt Dünyaya geldi
Her nefes alışının gayesi,
Büyük Turan ülküsü sevdası var
Tirayede sineme ok dayandı
Gavurbağında feryatlar ah aldı
Elli dokuz temmuzda gönlüm yandı
Tuğrul Çağrı begin davası KERKÜK
Öğretendir yüreği yanar alev alev
Çevresine Işık saçmaktır tek gayesi
Vatanın her yerinde her köşesinde
Dalgalanan ay yıldızlı bayraktır
Zemheri ayının ayazında
Okulunda sınıfının sobasını yakmaktır
Dünya denen handa yollar dikenli
Vardır her türlü yemişi, nimeti
Süsler çeşitli çiçekler bahçeyi
Her gözeden su içmeyesin oğul
Dinlersen bir öğüt vereyim sana
Tovuzda açan bir Har-ı Bülbüldü
Her daim yönü Hilal'e dönüktü
Şafaklarda yıldız gibi göründü
Bir yiğit Türk kadını Paşayeva
🇹🇷🇦🇿
Ülküsü Kızılelma, Usu Turan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!