Belli belirsiz yakamozlarda ara oldum
seni,
Ay'ın puslu,soğuk,ölü beyazı ışığında.
Tenin betimler oldum
imkansız hiçlikler dünyama.
Kulaklrımı uğuldatıyor, sesleri dalgaların.
aynı cümle içinde kelimelerin kısırdöngüsü hayat.
oluşacak en devrik cümle bile boy ölçüşemez kurallarıyla.
bizim yaptığımızsa,oyun oynamak kelimelerle,
içimzide farklı bi cümle kurmanın umuduyla,
hayata,sevdaya dair.
aslında gizli özneleriyle nafile bir boğuşmadan
Ömrümün son vapuru kalktı.
Sahte mailiğinde denizin,
beyaz olması gereken köpükler eşliğinde yol almaya.
Uğrayacağı son iskeleydi,
terkettiği sorgusuz,sualsiz.
Kara geceyi parlatan içilen son cigara.
Gözlerimi kamaştırdı ay
uzun zaman sonra bu gece.
Amaçsızca parlattığı kirli denizin ortasında,
kimsesiz bir balıkçı teknesinin lüksüne rakip.
Çekilen ağlarda,hayata son göz kırpışları,
sığıntı umutlarını yitiren balıkların.
Ömrümün son vapuru kalktı.
Sahte mailiğinde denizin,
beyaz olması gereken köpükler eşliğinde yol almaya.
Uğrayacağı son iskeleydi,
terkettiği sorgusuz,sualsiz.
Kara geceyi parlatan içilen son cigara.
Sen şimdi o büyük aydınlığınla uyuyorsun karşımda.
Bense senli yaşamaları düşlüyorum
rüyalarının en ücra köşelerinde.
Kaleler yapıyorum düşlerimden.
En üst katına seni koymuyorum ama masallardaki gibi.
Sonra Zümrüt-ü Anka olup beni gagalarının arasında taşıyarak gezdiriyorsun tek tek...
Kuytu bir betonarmesindeyim ormanın.
Ateşböceklerinin yarenliğine adadım kemirgen kederlerimi.
Başıboş bir rüzgar ayaklarımı okşamakta.
Salgın bir hastalık olmuş hüzün, bedenime.
Gözlerimden damlayan kan çanağı çoktan taşmış.
Yüreğimin buzullarını,cigaramın ateşiyle ısıtıyorum.
giderken yüreğimi de alıp gittin.
üstüne düşen her damla,
mucizevi bir şekilde benim gözyaşlarımdı.
birden bastıran amansız soğuk,
içimi boşaltmanın ardından bana bıraktığın sabah ayazıydı.
sen gittin ve ben öylece kalakaldım.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!