Senin her şeyini severim diyordum ya
Sen gittikten sonra bana bıraktığın bu kocaman acı yüreğimi kapladı.
Sen yoktun artık bende acını sevdim.
Sana veremediğim kadar çok değeri şimdi geri de bıraktığın acına veriyorum.
Seni unutmamı önleyen elimde tek bu acı kaldı
Korkuyorum bir gün yüreğim sızlamaz da seni unuturum diye.
Benim için sabah 6, yazdır.
Öğlen sonbaharı yaşarım kahvemi içerken.
Eve giderken ilkbahar çıkıverir karşıma.
Uyumadan önce bi bakarım pencereden.
Kış başlamış.
Ayrılığa koşarken ayaklarım.
Konuşarak anlaşamıyoruz.
Bakışarak anlaşırdık.
Bakışarak anlaşamıyoruz.
Çiçeklere bakarak anlaşırdık.
Çiçeklerle anlaşamasak...
Aynı şarkıyı dinleyerek anlaşırdık.
Ben bencil severdim.
Yemek yapan ellerini severdim ya
Kokunu severdim biraz da -yemeğin kokusu üstüne sinmiş desem yalan olmaz-
Üzerine sinmişti aşk.
Hiçbir sabun çıkaramazdı bu boynundaki aşk kokusunu.
Ne zaman sarılsam damağımda kalırdı.
Yüreğinin kabullenişini susmandan anlamıştım.
Bağıracaktım kabullenmediğimi gör diye.
Boğazımdaki düğüm olmasa bağıracaktım.
Koşup gelecektim yüreğime kocaman bir taş çökmese.
Öyle bir taş ki dünyadaki tüm keder dert hüzün kadar ağır.
Niye bildiğim halde böyle bir felakette mahvoldum?
Benim adım Ufuk.
Bu ismi “en iyi şair” ödülünün afişine yazdım.
Orhan Veliden sonra kendime en iyi şair ödülü verdim.
Yarışmada tektim ama olsun ne kadar çok katılırlarsa katılsınlar yine ben birinci olurdum?
Neden mi?
Ben dünya da kalan son iyi kadına yazıyordum çünkü bu şiiri.
Elimde bir fotoğrafın...
Yılların yorgunluğunu tutarım şimdi elimde.
Ne kadar ağırdır fotoğrafın bilir misin?
Ne zaman baksam bir fırtına kopar
Hep bir bulutlar toplanır başlar yağmur.
Ben ise nefes almak için hep sokağa atarım kendimi.
Yalnız mıyım gerçekten?
Kafamda durmadan dönüp duran bunca sese rağmen?
Şimdi çilesini çektiğim aşkı unut diyorlar bana
Sanki yemek masasına konmayı unutulan Çoban Salatası bu.
İğreniyorum unutulan, unutulmaya yüz tutan, aslında hiç hatırlanmadan unutulmasına gerek kalmayan sevdalardan.
Bu kadar çok özlerken unutmak mümkün olabilir mi?
Kavuşamamanın acısı değil bu
Kavuşamayacağını bilememenin acısı
Niye yapılmış bu tüm masalar biz oturmayacağız ki hiç
Nereden bulmuşlar bu tekerleği hiçbir taksi bilmiyor ki adresini
Neden özlemek diye bir şey var sonunda kavuşulmayacaksa
Yanlış çağda doğmuşum belli
Oysa yürürken bu rotası belli olmayan yollarda kedileri sevişini sevmiştim.
Hiç bitmeseydi ya şu yollar.
Çok mu hızlı tüketiyorduk hayatı yoksa zaman mı dayanmıyordu gülüşlerine?
Senin elini tutamasaydım ama elinin yerini bilseydim.
Şimdi kimin elini tutacağını bilmiyorum.
Yürüdüğün yollara kokunu bırakmışsın ama nereye gittiğini bilmiyorum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!