Dinle ey dost ki sukut aynı şükürdür
Ne güneş balçıkla sıvanır ne aşık maşukundan gayri tanır
Maksut oldur ki kişi sevdasında uyanır
Ayine yi a yineliği için sevmek…
Eskiden
Çember çevrilir,
Su musluktan içilir
Agaçlara tirmanilirdi
Bebekler bezden
Yorgun bedenimi taşırken titrer dizlerim
Gözüm sisli uzaklara dalar
Hayellerim göz selimde bovulur
Ben sesizce GİDERİM!
Ardım sıra umutlarımda sorular gizlidir
Değerini bilmesemde daima sevdiğim
Dostlarımı, geçmişimi özledim...
Güldüğüme gülen, ağladığıma ağlayan,
Bana her zaman yakın olan canlarımı özledim
Özledim o güzel gözleri,
Özledim gülen yüzleri,
yollar geceler hasret vuslat
her şiirde bir yeri olan sözler
biraz göz yaşı azıcık isyan
bazen kırık bir kalp pek nadir mutlu bir son
gerçek olan tek şey sevgi
Ellerim ellerinin,
Sicakligina hasret;
Yuregim ozleminin,
Yureginde felaket.
Ne bir umit ne isik,
Her hucrem sana asik;
Yaşamak yaşatmak ölmeden ölmek gerek
Ölümün adını değiştirmek ölümü düğün bilmek gerek
Aşıkın maşukla buluşması sılanın sonu ölümse
Ben ölüme sevdalıyım ölüm bana talipse
Geceden sebaha değil her an ölmek gerek
gözlerine hasretim
yar kokunu özledim
bitsin artık bu gurbet
tek düşüncemsin benim
gurbet zalimsin sen
Hüzün Gecesi
Perde perde karanlık, benliğimi sardıkça,
Dağlar enseme binip, gök kubbe alçaldıkça,
Sessizliğin hançeri yüreğimi yardıkça,
Ne korkular yaşadım, ne dert attım içime, biliyor musun?
Sevginin mahreminde gezdim bu gece
Durak durak seyran ederken gönül
Tül tül ve rengarek örtüleri açılırken ruhumun
Gizemli ve coşkulu duyguların esaretinde buldum kendimi
Çogu zaman aşkı anlatırken şair
Arardı gözlerim gizeminde sakladıklarını bir bir
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!