Sotada bekleyen aşık rolünün en sıkıcı sahnelerini oynuyorum şu sıralar
Kırıntılarla beslenen serçe taklidinin de sanatsal değer taşımadığı günler üstelik
Sabreden derviş örneğinin yeni varyasyonu… “Geberik düşünceler”
Mütevazı olmanın ezik olmaya eşdeğer tutulduğu yepyeni bin yıl!
Girin lütfen… kapı açık!
Habire hayaller geçer aklımdan, bir saat sarkacı kadar seyirli ve sıkıcı
Gözlerimi kaparım „O“ vardır… Açsam yine değişen birşey yok
Gökten düşecek üç elmadan birini beklercesine, ağzım beş karış açık izlerim olanları
Bir vardır, bir de vardır... Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, bokunda püsüründe…
Karışık zihinlerin paradoksları içinde yüzen denklemler gibi
Alabora sevdaların içinde batmaya yüz tutmuş bir sandaldır adeta yüreğim
Düşmüş ya bir kere denize, bulsa sarılacak adeta yılanlara
Oysa ki çoktan sarılmış sarmalamışımdır da, bir medet de ondan bekler dururum
Sevginin değerini bilmek kadar değersiz görünen gereksiz romantizm benimkisi
Ya da birine değer vermek kadar manasız, beş para etmez çapulcu bir zihniyet
Safra suyu kadar acı, limon kadar mayhoş ama bir o kadar gerekli, yararlı, acımtırak
Akşamdan kalmışlık gibi iğrenç, kusmuk kokan, bulantılı ve baş ağrılı bir sevda…
Hep uzak acılarım vardı benim oldum olası... Bilindik, sürekli, koyu zifir misali
Ama hep sıcak ve pis kokan nefeslerini ensemde hissettiğim!
Hep unutulmak istenmesine rağmen, yalnızca hatırlanmaya meyilli olan
Benden yana acıların... Senden yana acılarım... Hayıflarımız, ayıplarımız
Seni sevdiğimi bildiğin kadar biliyorum, senin de beni sevdiğini
Yani açılmamış bir kutu, cevapsız bir bilmece gibi
Sana verdiğim değer kadar biliyorum, senin de bana değer verdiğini
Iskarta bir giysi, stepne bekleyen güve mağduru bir eski ceket gibi...
Hem seviyor, hem de kaçıyorum nefes nefese senden
Biliyor, ama söylemlere dökemiyorum o en derin hislerimi
Uzağa işeyenin kazanacağı ebleh bir yarışma sanıyorum belki aşkı
Belki de zarar vermek istemiyorum ama büsbütün yıkıyorum kendimi
Allah korusun! Benden önce ölürsün diye ödüm kopuyor lakin,
Kaşığı ve onu dolduracak kadar suyu senden önce bulma gayretindeyim
Delicesine, uçsuz bucaksızca seviyorum seni fakat,
Nefretin en yoğunu da yerleşmiş zihnimin güneş görmeyen tarafına
Aşk sandığım belki de uzak doğunun efsunlu mantarlarından gelmiş,
Türlü kimyasal maddelerin bileşiminden oluşmuş esrardan başkası değil!
Duyduğum, hissettiğim, için için yandığım, ölümü göze aldığım herşey
Kim bilir belki, o esrardan çekilip bırakılan çakır keyif bir nefes, ufacık bir üflenti...
29.11.2001
Yalçın ErgünKayıt Tarihi : 3.12.2001 16:29:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Yani öyle algıladım ya da hissettirdi, bilemedim.
Güzel ama...
Emeğinize sağlık ...
yüreğine sağlık
TÜM YORUMLAR (6)