Ufkunda ağardı tanyeri gözlerinin...

Ufkunda ağardı tanyeri gözlerinin.
Sen gittin gideli 94 saat 36 dakika oldu.
Acıdı yüreğim ağrıdı içim.
Sen gittin...
Hangi baharda bıraktın elleri mi, ilkbaharı mıydı ömrümün son mu?
Son mu sonum mu bu benim?
Ufkunda ağardı tanyeri gözlerinin
Beni onulmaz yaralar içinde bırakıp gittiğinden beri
Seni seveli kaç dakika, kaç saat, kaç gün, kaç yıl geçti?
Hesabanı yapabilir miyim sanki? ...
Asırlardır tanıyor, yüreğim en eski doğuşlarında da seni sevmişti.
Sen güneşin oğlu, ben deniz kızı mıydım?
Ufkunda ağardı tanyeri gözlerinin...
Asırlar geçti sanki senden ayrı kalalı...
Üzerine sarı yapraklar yağan bir akşamın hercai ışıklarında bıraktın beni. Ufkunda ağardı tanyeri gözlerinin.
Bir akşam üzeriydi gittin.
Dönüşünü bekledi yüreğim.
Uzun uzun sevdi seni.
Tükenmeden bekledi.
Hangi kış ayazında, hangi yaz kurağında dönersin?
Isıtır mısın ayazda yüreğimi, serinletir misin kurağında çatlamış bedenimi? Ufkunda ağardı tanyeri gözlerinin.
Pencere önünde, köşe başlarında bekledim.
Otobüs duraklarında, parklarda, bahçelerde bekledim.
Dönerim demiş miydin giderken?
Demiştin ya demiştin...
Dönersin değil mi? Üzmezsin beni.
Sen gittin gideli 111 saat 41 dakika oldu.
Bekliyorum... Her çalan telefon bir umut, her cevap veriş hayal kırıklığı...
Sen değilsin...
Ufkunda ağardı tanyeri gözlerinin.
Acaba bugün, acaba bugün beklesem, bugün gelir misin?
Kaç sabahtır sensizim...
Yine bu sabah ufkunda ağardı tanyeri gözlerinin....