Ellerimin içinde sevgilinin kelâmı,
Gözlerimin önünde nazlı yârin cemali.
Bütün zerrelerimde Medine'nin hayali,
Aşk ile muhabbetle uçuyordum göklerde.
Bu kutsal yolculuğun her ânı farklı idi,
Bu yolda ölüm gelse vallahi tatlı idi.
Bedenim çırpınan kuş, Kalbim kanatlı idi,
Uçaktan daha hızlı uçuyordum Göklerde!
Bulutların üstünde yüzerken âsumanda,
Karar kılmaktı derdim aşk sahilli limanda.
O'ndan başka ne varsa silindiler bir anda,
Hiçliğin makamına uçuyordum göklerde!
Dilimdeki lebbeyk'ler okşuyordu ruhumu,
Kesiyordu âdeta sesimi soluğumu.
Her harfin akabinde nefesliyordum O'nu,
Heyecanla aşk ile uçuyordum göklerde.
Mübârek sokaklara inmiş olsa da beden,
Kalp daha da yükseldi Beytullah'a yürürken.
Bu halleri yaşarken hoş sâdâ eşliğinde,
Can veresim gelmişti Kâbe'nin eşiğinde.
Etrafı bir kokladım sanki ıtır çarşısı,
Vuslatın zirvesiydi bir adımlık karşısı.
Her yerde sevgilinin aşka dair nakışı,
Sanki üzerimdeydi o hüzünlü bakışı.
Bu duygular içinde yaklaştıkça Kâbe'ye,
Dizler dermana muhtaç, gözlerim ise fer'e.
Sanki savaş sonrası kavuşmuştum zafere,
Bu sarhoşluk içinde yığıldıverdim yere.
Güneş değil aşk yakmış Mekke'nin dağlarını,
Hasret ateşi sarmış Mekke sokaklarını.
Oradaki herkesin var yolculuk telaşı,
Hepsinin valizinde hem aşk hemde gözyaşı.
Kayıt Tarihi : 21.2.2017 10:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!