Uçurumları Aşıp Giderken...

Gecenin karanlık sokaklarında
Ay ışığının izini sürerek
Başlayan yolculuğunda
Yorgun gözlerden
Efsunlu soluklanmalardan
Bilinmez geçitlerden geçiyoruz...

Hüznün, acının ve direncin
Rengine boyadığım ne varsa
Sende görüyorum.
İlkel bir ruha bürünüp
Bir dağ yalnızlığında
Nefes almak ta var.
Kaybettiğim bir kış gününde
Ocak Ayının soğuğunda
Simsiyah bulutların yarattığı
Karamsarlık
Rüzgarın uğultusu ve
Geçmiş yıllardan depoladığım
Hikayeler var...

Kapılar zincirlenebilir
Ama
Kalplere kilit vuramazsın..

Şairin yüreği parça parça yara olsa da
Aşkımızı pazara düşürüp
Tapon kelepir mallar gibi
Satışa çıkılsa da
Yolundan dönmez kolay kolay...

Zaman geriye değil geleceğe yürüyor
Hızlı akan bir döngü.
Akışı kesintisiz sürdürmek gerek
Karanlık odalara süren
Bir değişim ve dolaşım olmamalı
Sevginin merhametin yerini
Bitmez gevezelikler alıyor...

Umutsuz değilim
Yanlış hesapta ne varsa
Geri tepecek bir gün
Ağlayanlar gülecek
Düşenler kalkacak
Pürüzsüz bir gökyüzüne
Asılı kalacak ellerim...