İnce beline gökçek kemer yakışırdı
Boyun serviden bir dal
Tenin tomurcuktan gül destesi
Burcu burcu kokan saçlarından
Geçerken ellerim
Parmaklarıma misk-i amber
Düşerdi…
Tepeden tırnağa o görsel şölenin
İki vadi arası parlayan boncuktu
Az yamacında soluklanır
Eşsiz gamzelerine gözlerim takılırdı
İrkilirdim
İliklerime kadar zelzele düşer
Fütursuz üşürdüm…
Mahşeri kalabalıkta yapayalnız
Sensizliğin dehşetini yaşardım
Kimsesizliğin sinerdi üzerime
İçimden yokluğun taşar
Efkarın düşerdi…
İzahı imkansız
Betimi zordu
Emsalsizdi çünki
Pamuktu tek tasviri
Yumuşacık yüreğinle pekiştikçe
Özleminin uktesi akın akın
İçime üşüşürdü…
Baktığım her yerde bir sen vardın
Yer, gök
Yaslandığım duvar
Nakşettiğim birer tuvaldi
Silinmezime kazırdım
Öyle bir resmederdim ki seni,
Şaşakalırdın…
Gördüğüm herkes biraz sana benzerdi
Silüetlerinden birer sen çıkarırdım
Sen yücelir, gözbebeğime girerdin
Onlar alçalırdı
Uçuruma dönerdi gözlerim
Düşen düşene! ! ! …
Şükrü AktaşKayıt Tarihi : 16.10.2015 16:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kırmızıyla boyanmış bir resimdi şiir...baştan aşağı...
Boşluğun bile sesi var gözlerde ki uçurumda...
kaleminize sağlık şair...
Saygılarımla...
muhabbetin yükseltiği yürek mısralarının,
yitirme acısının çöle düşürdüğü misali gelgitler.Şairimi kutlarım.
Öyle bir resmederdim ki seni,
Şaşakalırdın…
ewet şaşakalınır canana naksedilen bunca süslemeye,aşk-ı derun bır sevdanın satırlara dökülmüş haline... son zamanlada ender okuduğum duygu yuklü satırları kutlarım ve şairi ve sevgiliyi sevgiyle kalın...
TÜM YORUMLAR (8)