Uçurum Kokulu Dağ Çiçeği Şiiri - Nimet Usta

Nimet Usta
11

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Uçurum Kokulu Dağ Çiçeği

Issızlık kokuyor bu dağ çiçeği
Şizofren düşmüş gecenin serabına
Yaklaştıkça doluyor avuçlarına cam kırıkları
Bakışlar küf tutmuş ellerin tortusunda
Sökmedeyim tanımını gözlerinin
Uçurum kokuyor bu dağ çiçeği
Rüzgârın çorak deltaları her öpüşünde
Sökmedeyim tanımını uçurum çiçeklerinin

Şafağın başkaldırdığı kuytulara
Gece yanığı gizil rüyalar düşer
Hain kediler tutmuş sokak köşelerini
Çizikler atıyorlar namusun kamusuna
Loş krallığa üşüşüyor cengâverler
Kırk katır mı kırk satır mı davası
Sislerin içinde bir kadın kırk kılıç yarası
Ölüm yalnızlığı kutsar aşkın sarmalında
Çığlık yıkarken kızıllığı
Uyanır dağ çiçeği uyanır Mezopotamya
Buyurgan rüzgârlara eğilmeyip
Sarısabırlar emzirmiş toprağında
Çeşmi gam kokuyor bu dağ çiçeği

Nisyan kundağında depreşen akıl
Töreler öpmüş kutsal kitap niyetine
Tetikte çatal dilli titreşimler yutar
Ceylanlar adanır sanrı tanrısına
Süt kokar küp memesinde çamur
Dağların metanet fayları çatlar
Töreden arî terler yağmur
Beklemedeyim ceylanlar niyetine
Dağ çiçeği kader demektedir
Yaralar elem dökmektedir

Göz göre göre, göz göze bata
Göz kaş arası telaşta
Boynu vurulmuş dağ çiçeği
Kadrine el sürdürmeyen ağuludur
Usa vurulan dibek küle dokunur
Külleri oysa külleri sıcak
Dimağından boşalan naranın
Nadim hayata kurban düşmüş
Ellerinin çizgilerine mezarlar kazıp
Ölü kuşlar doğuran kadın
Buz salkımlarında şavkıyan kirpikleri
Tüneyip göğün alacasına
Dilden beri kehribar yüzleri
Kınından yeni sıyrılmış kemikler taşır
Kadim bir inilti kazılıdır

‘Gözleri gözlerimi buğulayan güzel
Sözleri sözlerimi büyüleyen güzel

Ah mıdır senin için okunan gazel
Alnına kem talih vurulmuş güzel’

Nimet Usta
Kayıt Tarihi : 12.5.2010 10:04:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Nimet Usta