UÇURUM GÖZLERİNDE VURGUN YEDİM ,
ŞEHRAZAT!
Çağlara meydan okuyan binbir gece masallarının, uçurum gözlerine daldım,
bu akşam .
En nadide aşkların,
En didar yüzüydün, sen Şehrazat!
Gün, telli duvaklı ,
süzülürken ufukta nazlı nazlı,
Ama,sen her şeyden bihaberdin,
kör ve lal.
Nice aşıklar can çekişiyordu,
fırtınalı aşk denizinin mercan koylarında, Yürekleriyse sahile vurmuş ,derbeder.
Bacasından hasret tüten,
rotasız gemilere binip binip gidiyordu ,
hepsinin son kalan umutları ,
sessiz sedasız,
birer ikişer.
Sahi neden bu denli muamma bir açmaz,
aşk masallarının hazin sonu,
bana bir anlatsan,
Şehrazat.
uzatsan elini,
dokunacak kadar yakınsındır sevdiğinin gönül tenine.
Lakin ,
uçurumlar kadar derindir mesafeler ayırır ellerini,
adına sevda denilen yürek vurgunu,
Bazen dikenli bir yol,yokuş,
Bazen aşılmaz dağlar ,
dizilir önüne sıra sıra ,
yamaçlarında bir dolu , yığılıp kalmış ,yol yorgunu.
Bazen çöllerde kor olur,
yanıp yanıp kavrulanlar
Yinede koşarlar gönüllü pervaneler misali ateşe.
Söyle Şehrazat!
Hiç kavuşamamak mıdır, birbirine,
aşıkların makus talihi?
çözülür mü aşk büyüsüsünün bağı,
Kör düğümünden,
kenetlenince eller.
Neden iki düşman kardeştir,
akıl ile kalp?
Aşk misafir gelince gönüle,
neden firar edip gider ki akıl bir bilebilsem?
Söyle Şehrazat!
Kim niye yazar durduk yere sonu muamma ,
binbir gece masallarını,?
Kim avunur, kim avutulabilir,
gerilip acının dikenli çarmıhına?
Şehrazat sen ne ilk ,
ne son olacaksın belliki .
Akacak yine gözünden damla damla inciler,
Yosun bağlasa da ,
mercan koylarda ,
sürmeli yüreğin.
Bana verecek tek şiirlik bile cevabın yok biliyorum,
hiç olmadı, hiç olmayacak.
Şehrazat!
Galiba Aşk,
bile bile yanmaktı ,
har ateşin ,közünde.
Şehrazat!
Belki de Aşk,
gönüllü dalmaktı,
vurgun yiyeceğimi bile bile,
senin uçurum gözlerine.
FATMA DOĞAN 25 .05.2025/Samsun
Fatma DoğanKayıt Tarihi : 28.5.2025 05:52:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!