Uçurtmasız Bu Koca Şehirler...

Çocuklarını unutmuş sokaklar
koca çizmelerin taşlarıyla dikilmiş
kaldırımlar
minik misafirlerden yoksun
parklar/ cıvıltısız
ışıksız.

sormadan geçemediğimiz bu yollar
hangi gavurun elinden çıkar/ bu şehir
delillerini kapatmış, prangalı sürgün
siyasetçileri cirit atar/ ihale borsasında
bu koca şehir ceplerinden çıkar
çerez gibi harcanır/ne köşelerde
Millete hikayeler anlatılır

üç beş saltanata/salataya
koca şehir satılır.

Bir oradan geçer köprüler
bir burdan
'Arge'leri sürgün yatağı kilit vurulmuş
belediye efendiler
bir bilene sığdırmazlar
şehiri dar getirirler

Koca kornalı araçlar,
çocuk korkusu taşımazlar
bastımı gaza
hak hukuk getire
asfalt yollarda patlayan toplar
ve çocukların canları pahasına
umursamazlar.

önce turnalar gittiler
sonra serçeler güvercinler
sonra uçurtmaları ürküttüler
çocukların hayallerini
Yerle bir ettiler
öksüz kalmış
öksüz
bu koca şehirler...

(Uçurtmasız şehirler, öksüzdürler...14/10/2010 ank.)